Translation of "Zehen" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Zehen" in a sentence and their turkish translations:

- Ich spüre meine Zehen nicht.
- Ich fühle meine Zehen nicht.
- Ich habe kein Gefühl in den Zehen.

Ayak parmaklarımı hissedemiyorum.

- Wackle einmal mit den Zehen.
- Wackeln Sie einmal mit den Zehen.

Ayak parmaklarınızı oynatın.

Pass auf deine Zehen auf.

Ayaklarınıza dikkat edin.

Sie wackelte mit den Zehen.

Ayak parmaklarını kımıldattı.

Tom streckte seine Zehen aus.

Tom ayak baş parmaklarını kımıldattı.

Tom wackelte mit den Zehen.

Tom parmaklarını oynattı.

Ein Fuß hat fünf Zehen.

Bir ayakta beş parmak vardır.

Maria wackelte mit den Zehen.

Mary ayak parmaklarını kımıldattı.

Tom kam kaum an seine Zehen.

Tom ayak parmaklarına dokunmak için çabaladı.

Ich kann mit Leichtigkeit meine Zehen berühren.

Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.

Tom versuchte seine Schlüssel mit den Zehen aufzuheben.

Ayak parmaklarıyla anahtarlarını almaya çalıştı.

Maria grub ihre Zehen in den warmen Sand.

Mary ayak parmaklarını sıcak kuma gömdü.

„Seine Zehen riechen gar deliziös“, dachte der Hund.

Köpek "Onun ayak parmakları güzel kokuyor" diye düşündü.

Seine Schuhe waren so alt, dass seine Zehen herausguckten.

Onun ayakkabıları o kadar eskiydi ki parmakları onlardan dışarı çıkıyordu.

An meinem linken Fuß habe ich nur vier Zehen.

Sol ayağımda sadece dört parmağım var.

Tom beugte sich nieder und fasste sich an die Zehen.

Tom eğildi ve ayak parmaklarına dokundu.

Tom krempelte die Hose hoch und hielt die Zehen ins Wasser.

Tom pantolonunu sıvadı ve ayak parmaklarını suya daldırdı.

- Ich wollte niemandem auf die Zehen steigen.
- Ich wollte niemandem auf die Füße treten.

Birinin damarına basmak istemedim.

Tom hat sich nicht nur den Knöchel verstaucht, sondern sich auch drei seiner Zehen gebrochen.

Tom sadece ayak bileğini burkmadı. O, ayak parmaklarından üçünü kırdı.

- Du bist mir gerade auf den Fuß gestiegen.
- Du bist mir gerade auf die Zehen gestiegen.

Az önce ayağımı bastınız.