Examples of using "Willen" in a sentence and their turkish translations:
Yok artık!
Tom'u eğlendir.
Onun güçlü bir zihni vardır.
- Sanat aşkına sanat.
- Sanat sanat içindir.
- Sanat için sanat.
O, onu iradesine karşı yaptı.
O, her zaman kendi bildiğini okumaya çalışır.
Tanrı aşkına!
- İşi rızası olmadan yaptı.
- İşi zorlamayla yaptı.
- Tom sırf tartışma olsun diye tartışıyor.
- Tom sadece tartışmış olmak için tartışıyor.
- Tom sadece gıcıklık olsun diye tartışıyor.
Tom her zaman kendi bildiğini okumak ister.
Gözünü seveyim, onu söyleme!
O, her zaman kendi bildiğini okumak ister.
- İnsanlar özgür iradeye sahipler mi?
- İnsanların özgür iradeleri var mı?
Maria istemeyerek evlendi.
Babasının rızası dışında evlendi.
Her şeyde istediğini gerçekleştiremezsin.
Onu kendi irademe karşı yaptım.
Tom bunu ülkesinin yararına yaptı.
Cesaretim ve güçlü bir iradem var.
Yaşama isteğini kaybettim.
İşi rızam olmadan yaptım.
Aman Allahım! Bu Tom.
Ne olasılık ne de özgür irade var.
Pete'in hatırına müziğin sesini kıs.
Allah aşkına, sen burada ne yapıyorsun?
Biz boş eğlence için yaşamıyoruz.
Sadece tartışmak için tartışıyorsun.
Hangi akla hizmet oraya gitmek istiyorsun?
İsteğim dışında içmeye zorlandım.
Neden onu yapardım?
Onunla kendi isteğiyle evlenmedi.
- Bunu para için yapmıyorum.
- Bunu parası için yapmıyorum.
Gözünü seveyim, lütfen ona karşı kibar ol.
O, her şeye rağmen istediğini aldı.
Zorla bunu yapmak için zorlandım.
Tom'un ebeveynleri sadece çocukların hatırı için birlikte kaldı.
Tom her zaman kendi metoduna sahip olduğu için sinir bozucudur.
Tom başka bir kadın için Mary'yi terk etti.
O, sağlığı uğruna daha sıcak bir yere taşındı.
Burada ne yapıyorsun?
Ne yaparsam yapayım onun adresini hatırlayamıyorum.
Babam sağlığı için sigara içmekten vazgeçti.
Tanrı aşkına, Tom, bu da ne böyle?
O, her zaman kendi yolundan gider.
"Sırrımı Tom'a açıkladın mı?" "Tanrı aşkına, elbette hayır!"
Allah aşkına neden yeni yapılmış evini sattın?
Ne kadar zorladıysam da şarkının ismini hatırlayamadım.
Tom sadece tartışma olsun diye tartışan kişi türü.
Tom istediği olmayınca çocuklaşıyor genelde.
Sigarayı bırakmak kolay değildir, fakat sağlığının uğruna bırakmalısın.
- Anlaşmayı cebren imzaladı.
- Anlaşmaya isteği dışında imza attırıldı.
- Anlaşma ona rızası dışında imzalattırıldı.
Sağlığımın hatırı için öyle yaptım.
Biz barış yararına çalışıyoruz.
Tom başka bir kadın için Mary'yi bıraktı.
Babam sağlığı için sigarayı bıraktı.
Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı, Çin hükumetinin Romanya ile ekonomik işbirliğini genişletme niyetini dile getirdi.
- Bunu para için yapmıyorum.
- Bunu parası için yapmıyorum.
Tom istediğini almak için şiddete başvurmaya hazır.
Bir Ülkeyi yok edebilirsiniz, ancak çocuklarını mutlu etmek için her şeyi yapmaya istekli bir babanın iradesini yok edemezsiniz, çevrelerindeki dünyaya rağmen
Tom'a yapmasını istediğimiz şeyi yaptırmanın bir yolunu bulmak zorundayız.