Examples of using "Kunst" in a sentence and their turkish translations:
- Sanat aşkına sanat.
- Sanat sanat içindir.
- Sanat için sanat.
Sanat nedir?
Bu sanat mı?
Sanat herkes tarafından sevilir.
Sanatı seviyorum.
Onlar sanatı seviyor.
Hoşa gitme sanatı, aldatma sanatıdır.
Trollemek bir sanattır.
- Tom modern sanatı takdir ediyor.
- Tom modern sanattan hoşlanır.
- Tom modern sanattan zevk alır.
Gerçek sanat hırsızlıktır.
Sanat hakkında bir şey bilmiyorum.
Sanatla hiç ilgilenmez.
- Modern sanatla ilgilenmiyorum.
- Modern sanat beni ilgilendirmiyor.
Modern sanat hakkında ne düşünüyorsunuz?
Rönesans sanatı sever misiniz?
Sanat, hayata anlam katıyor.
Sanat ciddi bir şeydir.
Peynir yapmak bir sanat.
Sanatla ilgileniyor musun?
Tom sanatla ilgileniyor.
Tom'un modern sanatta gözü var.
sanat dalının çatısı altında.
Trafikten kaçma sanatında da ustalaşmalılar.
Bilim ve sanat burada birbirine dokunuyor biraz
Kabuki eski bir Japon sanatıdır.
O, sanattan iyi anlar.
Bu sanat türünü kim satın alıyor?
- Almanya'da sanat eğitimi gördü.
- Almanya'da sanat okudu.
Doroty Paris'te sanat çalışmak zorundaydı.
Tom sanatla hiç ilgilenmiyor.
Bu bilimden daha çok bir sanat.
Kimileri, sanatın subjektif olduğunu söylüyorlar.
Ben onu sanat olarak görmüyorum.
Tom sanat hakkında çok şey bilmez.
Origami kağıt katlama sanatıdır.
Sanatı kritik anda başarısız oldu.
Fransızların sanatı sevdikleri söylenir.
Bu bir sanat ve şanslı bir kaza aslında.
aynı zamanda benim sanatımı mümkün kılan şey.
Fantezi çoğu zaman sanatın anasıdır.
Onlar Avrupa sanatının seçkin şaheserleridirler.
Onun sanat için iyi bir gözü var.
Bazı soyut sanatları anlaması zordur.
Gösteri Avrupa'dan modern sanatı sundu.
Masada sanatla ilgili kitaplar var.
Mektup yazma sanatı yitip gidiyor.
Ben modern sanatla ilgili değilim.
Sanat uzun, hayat kısadır.
Amcamın sanata derin bir ilgisi var.
Tom modern sanatı sevmez.
Çeviri bilim değil, sanattır.
Henüz yazı sanatını öğrenmedi.
Soyut sanat hissedilecek bir şeydir.
Arkadaş edinme sanatını bilir.
Bu müze, muhteşem bir modern sanat koleksiyonuna sahiptir.
Trollemek bir sanattır.
Sanatı lüks mü yoksa ihtiyaç olarak mı görüyoruz?
Sanat eğitimi almak için Paris'e gitti.
O büyükannesinden sepet dokuma zanaatını öğrendi.
Sanata nasıl ilgi duymaya başladınız?
Japon sanatı ile ilgilendiğine dair hiçbir fikrim yoktu.
Aşk sadece hissetmek değil aynı zamanda bir sanattır.
Hayat mutlak bilim değil, bir sanattır.
Soyut modern sanatı anlamada güçlük çekiyorum, özellikle Mondrian.
Ben sanattan anlamıyorum.
Bu sanat değil. Bu dişli bir vajina.
Sanat bir kışkırtmadır. O, düşünmeye bir davettir.
Japon sanatı ile ilgilendiğini hiç fark etmemiştim.
Federico Fellini, zekice hatalar yapmanın büyük sanat olduğunu düşünüyordu.
Bu güzel bahçe doğadan çok sanata borçludur.
Din, insanlığın Tanrı ile olan iletişimini içeren diyaloğudur. Sanat onun monoloğudur.
Politika insanları onları ilgilendiren şeylere karışmalarını önleme sanatıdır.
Matsutake mantarlarını tanıma sanatı benim tutkum oldu, bu tutku ona dair bir kitap yazmamla sonuçlandı. .
Reklam, insanları ihtiyacı olmayan şeylere, sahip olmadıkları paraları harcamaya ikna etme sanatıdır.
Modern savaş sanatı dövüşçüler gibi etkili olmak için tepeden tırnağa silahlandırılacak askerleri muhakkak gerektirmez.
O, roket bilimi değil.
Mary Tom'a Dale Carnegie tarafından yazılmış "Nasıl dost kazanılır ve insanları nasıl etkilersin"'in bir kopyasını satın aldı.
Dünyada bu kadar önemli olmasının sebebi kullandığı farklı teknikler sanata bir yenilik getirmesidir
Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.