Translation of "Wehzutun" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Wehzutun" in a sentence and their turkish translations:

- Ich bin nicht hier, um dich zu verletzen.
- Ich bin nicht hier, um dir wehzutun.

Seni incitmek için burada değilim.

Man sollte Gefühle in einer Halskette tragen können und nicht im Herzen, damit man sie ablegen kann, wenn es beginnt wehzutun.

Duygular incitmeye başladığında çıkarıp kenara koyabilmek için, kalpte değil bir kolye içinde taşınabilir olmalıydı.