Examples of using "Halskette" in a sentence and their turkish translations:
Pahalı bir gerdanlık takıyor.
Tom, Mary'ye bir kolye hediye etti.
Kolyenin kayıp parçasını buldum.
Kadın bir inci kolye taktı.
Kolye yüz dolarlık bir fiyatla ucuz.
Tom Mary için bir kolye satın almak istiyor.
Belki Mary'nin kolyesini çalan kişi Tom'du.
Mary'ye o kolyeyi veren Tom değildi.
Senin annenin kolyesini çalanın Tom olduğuna dair hangi kanıtın var?
Duygular incitmeye başladığında çıkarıp kenara koyabilmek için, kalpte değil bir kolye içinde taşınabilir olmalıydı.
Ne zaman bir kaza olsa doktorların aradığı ilk şey hasta hakkında bazı bilgiler sağlayan bir bilezik, bir kolye, veya bir aksesuardır.