Examples of using "Versorgen" in a sentence and their turkish translations:
İnekler bize süt sağlar.
Koyun bize yün verir.
Arılar bizim için bal sağlar.
İnekler bize iyi süt sağlar.
Makineye yakıt koymalıyız.
Geçimini sağlayacak büyük bir ailem var.
Gönüllü grup savaş mağdurlarının yiyecek ve ilaç eksikliğini gideriyor.
Dağda askerlere bakmak zordur.
Tom sana ihtiyacın olan bütün bilgiyi verecek.
İnekler ihtiyacımız olan birçok şey bize verirler.
Dükkan bize ihtiyacımız olan her şeyi sağlayabilir.
Google'ın tüm web arama geçmişinizi tuttuğunu ve size reklam sunmak için e-postalarınızın içeriğine baktığını biliyor muydunuz?
Çocuklara bakmak zorunda kaldım.