Examples of using "Maschine" in a sentence and their turkish translations:
Bir empati makinesi.
- Makine hizmet dışıdır.
- Makine bozuktur.
Bu makine bozuktur.
Bu makine bazen bozulur.
kaldıraç basit makine yok
Makine kendi kendine çalışır.
Yazabiliyor musunuz?
Bu makine elektrik üretir.
Bu makine değersiz.
- Bu makinenin zamanı geçmiş.
- Bu makinenin süresi dolmuş.
Tom bir makinedir.
Sonrasında yak o makineyi gitsin
Makine çok elektrik üretir.
Sen bir makine gibisin.
Bu motor bazen bozulur.
Makine gibi çalışma!
Bu makine elektrikle çalıştırılır.
Makinenin tarihi yeni geçti.
Bu makine tam olarak ne yapıyor?
Tom cihazı kapattı.
Bu makine iyi çalışmıyor.
Bu makineyi nasıl çalıştırıyorsun?
Otomat para üstü vermiyor.
Bu makineyi nasıl kullanacağını biliyor musun?
manipüle ve kontrol edilen bir makineye dönüştü.
O, makineyi çalıştırabildi.
O, makinenin ana hatlarını kısaca anlatır.
Onun makineyi icat etme yöntemi budur.
Arızalar için makineyi kontrol ettiler.
- Bilgisayar karmaşık bir makinedir.
- Bilgisayar kompleks bir makinedir.
Uçak toz ile kaplanmıştı.
Bu tuhaf makineyi kim icat etti?
Makinenin yağlanmaya ihtiyacı var.
Bu motor en çok yakıtı tüketiyor.
O eski makine hâlâ kullanılabilir mi?
Gürültülü makine sessizliği bozuyor.
Bu makineye güvenemiyorum.
Makineyi çalıştırdım.
Makinede ters giden bir şey olmalı.
Bu makinenin nasıl kapatılacağını bilir.
Beyin sadece karmaşık bir makinedir.
Makineye yakıt koymalıyız.
- Bu makineyi kim icat ettiğini biliyor musun?
- Bu makineyi kim icat ettiğini biliyor musunuz?
Makine çok miktarda elektrik üretti.
Bu makinede ne tür yakıt kullanıyorsunuz?
Bu makinenin nasıl çalıştırılacağını biliyor musunuz?
- Bu makine emekten tasarruf etmemizi sağlıyor.
- Bu makine bize bir sürü iş gücü kazandırır.
Makineyi çalıştırmak için bu butona basın.
Makinenin niçin çalışmadığını anladım.
Bu makineyi temiz ve yağlı tutmalısınız.
Bu makine zaman kazandırmaya yardım etmeli.
Bu makinenin birçok anahtar ve düğmeleri vardır.
O, bu makineyi kullanmaya alışıktır.
Ben, makineyi kullanmayı zor buldum.
Ben makinenin faydası olmadığını anladım.
- Bu makineyi nasıl çalıştıracağını biliyor musun?
- Bu makineyi nasıl çalıştıracağınızı biliyor musunuz?
Bu makine, küçük bir elektrik motoru ile çalıştırılır.
- Bu makine küçük bir motor tarafından çalıştırılıyor.
- Bu makine küçük bir motorla çalıştırılıyor.
Bu makine dakikada 100 kopya yapar.
Bu makinede garip bir şey var.
Havaalanına geldiğimde uçak çoktan havalanmıştı.
Bu makineyi nasıl çalıştıracağımı bana gösterir misin?
- Makinenin ne zaman kapatılacağını bilmiyordum.
- Makineyi ne zaman kapatacağımı bilmiyordum?
Makinenin neden düzgün çalışmadığını bulmak zorundayız.
Daha önce hiç böyle bir makine duymadım.
Bu makine benim taşıyamayacağım kadar çok ağır.
Makinenin nasıl kullanılacağını bana açıkladı.
Motoru çalıştırabilip çalıştıramayacağımız şüpheli.
Üretici yeni makineye 5 yıl garanti verdi.
Bu makineyi nasıl kullanacağımı hatırlayamıyorum.
O, makineyi nasıl kullanacağını göstermeye devam etti.
Tom'un bu makineyi nasıl çalıştıracağı konusunda bir fikri yok.
- Bu makineyi kim icat etti?
- Bu makine kim tarafından icat edildi?
Makinenin ne zaman kapatılacağını bana söyler misin?
O düğmeye basarsan motor durur.
Uçağı Hong Kong'a gitmek için öğleden sonra saat 2:00'de kalkıyor.
Sonunda satıcı pahalı makineyi almam için beni ikna etti.
Bay Hashimoto motoru çalıştırdı.
Bu makine Fransa'da imal edilmiştir.
Uçak saat sekizde gelir.
Bana yardımcı olur musun? Bu makineyi nasıl çalıştıracağımı bilmiyorum.
Bana bu makinenin nasıl kullanılacağını öğreten Bay Smith idi.
Bu yeni makine sahip olduğumuz o eski şeyden çok daha iyi.
Bu makinenin su altında çalışması için bir yol bulmalıyız.
Bir aile birini bir makinede yaşatmak için parasının hepsini harcamamalı.
Bu makine dakikada 60 sayfa basabilir.