Examples of using "Verfügbar" in a sentence and their turkish translations:
Tom müsait mi?
Tom müsaitti.
O mevcut değildi.
John şu an müsait mi?
Bu hizmet geçici olarak arızalı.
Biletler yalnızca online olarak mevcuttur.
Musait misin? Telefon edebilir miyim?
herkesin kullanabileceği,
üzücü bir durum ama elden gelir bir şey yok
eskiye dair belgeler fotoğraflar pek bulunmuyor
yani henüz insanlık ortada yoktu
Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.
o su kütlesi denizlerde mevcut değil
Her toplumda her inanışta neredeyse mevcuttur
Toplantılar için oda uygun olacak mı?
Bu video ülkenizde kullanılamıyor.
Bu video bölgenizde mevcut değil.
Tom şimdi müsait mi?
Affedersiniz ama bu video artık mevcut değil.
Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız.
Ben müsait değilim.
Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.
İstenilen hayat arkadaşı şu anda mevcut değil. Lütfen daha sonra tekrar aşık olun!
Tatoeba şu anda kullanılamıyor. Bu sorundan dolayı özür dileriz. Daha fazla bilgi için blogumuza ve Twitterımıza bakabilirsiniz.
Fosil yakıtlar sonsuza kadar var olmayacak.
Teknolojinin hazır olması 5-10 yıl alır.
Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.