Examples of using "Unglück" in a sentence and their turkish translations:
ve mutsuzluğumuzu da aynı şekilde dış kaynaklardan
''Mutluluk ve mutsuzluk,
- Bir felaket, tek başına asla gelmez.
- Felaketler hep peş peşe gelirler.
Siyah kediler kötü şanstır.
Kazalar üst üste gelir.
Olmayı bekleyen bir kazaydı.
Talihsizlik durumunda kutlamalar en iyisidir.
zihinsel durumumuzun o anki halidir.
ve sonra da şanssızlıkları için kaybedenleri suçluyor.
Başkalarının talihsizliğini nakletmek istemiyorum.
Mutluluk istiyoruz ama mutsuzluk bizi hep kovalıyor.
Kara kedilerin kötü şans getirdiklerine inanmıyorum.
- Umma musibetten her zaman daha kötüdür.
- Bekleme her zaman felaketten daha kötüdür.
uğursuzluk getireceği inancını hepimiz biliyoruz
Talihsizliklerin asla tek başına gelmediklerini unutmuyorum.
Napolyon, "Berthier orada olsaydı, bu talihsizlikle karşılaşmazdım" dedi.
Size hiçbir zarar gelmeyecek.
Çirkin ve mutsuz bir dünyada, en zengin adam çirkinlik ve mutsuzluktan başka bir şey satın alamaz.
Bir politikacının görevi sadece vatandaşların refahını arttırmak değil aynı zamanda sıkıntıları da azaltmaktır.