Examples of using "Unerwartet" in a sentence and their turkish translations:
O beklenmiyordu.
- O, oldukça beklenmeyen bir durumdur.
- Bu pek beklenmeyen bir durumdur.
Beklenmedik değildi.
Olanlar beklenmedikti.
- O gerçekten beklenmiyordu.
- O gerçekten beklenmedik bir şeydi.
Bu bütünüyle beklenmedikti.
Bu tamamen beklenmedikti.
- Tom durup dururken öldü.
- Tom beklenmedik bir şekilde öldü.
Görünüşe göre, soru beklenmiyordu.
Ordu habersizce saldırıya uğradı.
Onunla oldukça beklenmedik bir şekilde tanıştım.
O, markette beklenmedik bir şekilde ona rastladı.
Ben, onun beklenmedik ziyaretinden mutlu oldum.
Balon beklenmedik bir şekilde patladı.
Hiç beklemediğim bir şeydi, bu yüzden çok şaşırmıştım.
Bu tamamen beklenmediktir.