Examples of using "Teile" in a sentence and their turkish translations:
Pizzayı üçe böl.
Bu doğru parçasını 20 eşit parçaya bölün.
Bu doğruyu 20 eşit parçaya bölün.
Böl ve fethet.
Ayrılın!
Böl ve yönet!
...olmuşlar.
Senin görüşünü paylaşıyorum.
bu kısımları bilmeden bu kısımları size anlattığımda
Bana sınav sonuçlarını bildir.
Her şeyi Tom'la paylaşırım.
Bunu ikiye böl.
Bu yapboz beş yüz parçadır.
Pastayı aramızda üçe böl.
Adresinizi bana bildirin.
Gerçekten ne olduğunu Tom'a söyle.
Daha sonra sonuçları bana bildirin.
Okyanusun büyük alanları kirletildi.
Yeni adresinizi bana bildirin.
Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum.
Beyninizin bazı bölgeleri aktifleşti.
uzay boşluğundaki geri kalan parçalar ise itildi
Annem pastayı sekiz parçaya böldü.
Kavunu altı eşit parçaya böl.
Keki, üçünüz aranızda bölüşün.
- İngiltere'nin birçok kısımlarını ziyaret ettim.
- İngiltere'nin birçok kısmını ziyaret ettim.
Tom ekmeği iki parçaya böldü.
İngiliz önerisinin bazı bölümleri kabul edilemez görünüyor.
Şekil yedi motorun bütün parçalarını göstermektedir.
Ekmeği iki parçaya böldü.
Ekmeği ikiye böldü.
Mary ekmeği iki parçaya ayırdı.
İki parçayı birlikte yapıştırmak zor olacak.
Bu kitap dört bölüme ayrılmıştır.
Tüm Galya üç parçaya bölündü.
Bu şehrin bazı kısımları çok çirkin.
Afrika'nın birçok kısmı Avrupa ülkeleri tarafından sömürgeleştirildi.
oort bulutunun iç kısımlarına bile ulaşamadan
Üzgünüm seninle aynı düşüncede değilim.
Bütün, parçaların toplamından daha büyüktür.
Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi.
Tom'a Mary'nin ne istediğini söylediğini söyle.
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler.
şimdi yer kabuğunu ikiye ayıralım
kıtanın içerisinde parçalanan kısımlara ise biz levha diyoruz
İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler.
Gezegenin engin alanları donmaya başlıyor. Her gece daha da uzun sürüyor.
mars yüzeyinden kopan bazı parçalar dünyaya düşmüştü
Sonra korkunç fikirleri alıyorum ve onları yeniden dağıtıyorum.
Lütfen onunla nasıl temas edebileceğimi söyle.
Kitabın bölümleri oldukça iyi.
Tom'a elimden geldiğince kısa sürede orada olacağımı söyle.
Onun bilmesini istediğimiz her şeyi Tom'a söyle lütfen.
Onu ikiye kes.
Onunla olduğu tüm fotoğrafları en küçük parçalarına kadar yırttı.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler. Çok enerji vermeyecektir, ama elbet bir şey verecek.
Bahar temizliğini tamamlamak senin bütün baharını ve yazın bir kısmını alıyorsa, yılın geri kalanında yanlış bir şey yaptın.
Lütfen onun üzerinde düşünün ve bana kararınızı bildirin.