Examples of using "Strauß" in a sentence and their turkish translations:
Bir devekuşu uçamaz.
Deve kuşunun kanatları vardır ama uçamaz.
Bir devekuşu havada uçmaz.
Kafasını, deve kuşu gibi kuma gömdü.
Bu hayatımda gördüğüm en güzel devekuşu.
Tom Mary'ye bir buket çiçek verdi.
Bir devekuşu bir kangurunun uçabileceğinden daha fazla uçamaz.
Tom gizlice gece dışarı çıktı ve Mary'ye evlilik yıl dönümleri için büyük bir demet çiçek aldı.
Tom Uluslararası Kadınlar Günü için Mary'ye bir demet gül getirdi, ama o bunu yersiz buldu.
Güvercin ve deve kuşu her ikisi de kuştur; biri uçabilir ve diğeri uçamaz.
Mary Tom'dan ayrılır ayrılmaz John bir demet gülle onun ön kapısındaydı.