Examples of using "Schönste" in a sentence and their turkish translations:
Almanya'daki en güzel şehir hangisidir?
hatta en güzeli bu
O en güzel kadındır.
O, en güzel kız.
O benim en güzel arkadaşım.
Floransa, İtalya'daki en güzel şehir.
O bütün ülkedeki en güzel kadındı.
Fransa'nın Avrupa'daki en güzel ülke olduğunu düşünüyorum.
Kızların en güzeli kimdir?
O, dünyadaki en güzel kadındır.
Bu yaşamımın en iyi günü.
Dünya'daki en güzel yer neresi?
Bu çiçeklerin en güzeli.
- Sen dünyadaki en güzel kadınsın.
- Siz dünyadaki en güzel kadınsınız.
O bütün ülkenin en güzeliydi.
Bu hayatımın en iyi zamanıydı.
O, plajdaki en güzel kızdı.
Bu, bahçedeki en güzel çiçek.
Paris dünyanın en güzel şehridir.
Bence sonbahar yılın en güzel mevsimi.
- O, hayatımdaki en iyi gündü.
- Bu hayatımın en güzel günüydü.
Dünyanın en güzel dili hangisidir?
En güzel gül bile bir gün solacak.
Ben Fransa'nın Avrupa'nın en güzel ülkesi olduğunu düşünüyorum.
O tüm krallıktaki en güzel kadındı.
Mary tanıdığım en güzel kız.
Dünyadaki en güzel yer neresidir?
Mary bildiğim en güzel kadın.
Tanıdığım en güzel kadınsın.
Benim annem dünyanın en güzel kadını!
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel manzara.
Tom, Danca'nın dünyanın en güzel dili olduğunu düşünür.
Tom, Mary'nin dünyanın en güzel kadını olduğunu düşündü.
Sen tüm dünyada en güzel kadınsın.
Şimdiye dek gördüğüm en güzel şey.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel şey.
Kadınlar bir erkeğin hayatının en güzel parçasıdır.
Gönül kimi severse en güzel odur.
İyi arkadaşlara sahip olmak, en güzel şeydir.
Onlar dillerinin dünyadaki en güzel dil olduğunu düşünüyor.
Bu şimdiye kadar aldığım en güzel hediye.
Şimdiye kadar gördüğüm en güzel kızsın.
O, şimdiye kadar gördüğüm en güzel gemi.
Bazı insanlar Fransızcanın dünyadaki en güzel dillerden biri olduğunu söylüyorlar.
Şu ana kadar tanıdığım en güzel kızsın.
Sen şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadınsın.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel gün batımı.
Bu hayatımda gördüğüm en güzel devekuşu.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel göl.
Bu, bugüne kadar gördüğüm en güzel günbatımı.
Mary şimdiye kadar tanıdığım en güzel kız.
Sen şimdiye kadar kollarımda tuttuğum en güzel kadındır.
İnsanın en büyük ve en güzel tapınağı, insanın kendi içindedir.
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Sen hayatımda gördüğüm en güzel kızsın.
Sanırım Mary şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadın.
Tom, Maria'yı şimdiye kadar gördüğü en güzel deniz kızı olarak kabul ediyordu.
Sanırım sen şimdiye kadar gördüğüm en güzel kızsın.
Benim ana dilim, annemin verdiği en güzel hediyedir.
çünkü yaklaşık 80 yıllık ömrümde anladım ki
Orada duran o kadın şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadın.
Łazarz'nın çocukları, anneleri Felicja'nın dünyadaki en güzel bayan olduğunu düşünüyorlar.
Tom, Mary'nin sınıfında en güzel kız olduğunu düşünmede yalnız değil.
Ona Boston'u ziyaret etmesini tavsiye etti, çünkü o, onun dünyadaki en güzel şehir olduğunu düşünüyordu.
Ben sadece senin şu ana kadar gördüğüm en güzel kadın olduğunu sandığımı sana bildirmek istedim.
Sen şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadınsın.
Dünyanın en güzel kadınlarının Boston'da yaşadığını duydum.