Examples of using "Reporter" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir muhabir.
İspanyol bir gazeteciyim.
Muhabirler soru sormaya devam etti.
Gazeteci politikacıyı eleştirdi.
ama yine de böyle önemli bir muhabirin
Muhabir söylenilen her şeyi kaydetti.
Muhabir kaynaklarının adını vermeyi reddetti.
O bir gazeteci tarafından yöneltilen ani soruya şaşırmış görünüyordu.
Muhabir savaş hakkında ilk elden öğrendi.
Bir zamanlar genç bir muhabir, emekliliği yaklaşan yaşlı Eisenhower'a ''Gelecekte ne yapacaksınız?'' diye sordu. Bunun üzerine Eisenhower:'' Ah! Genç adam, acele yok! Öncelikle verandaya sallanan bir koltuk koyacağım. Ondan sonra altı ay boyunca sakince oturacağım. Sonra da çok yavaşça sallanmaya başlayacağım.''