Examples of using "Zueinander" in a sentence and their turkish translations:
- Tom'un çorapları eşleşmiyor.
- Tom'un çorapları tekir bekir.
Şu renkler birlikte uyum sağlar.
Odada hiçbir şey başka bir şey ile eşleşmiyor.
Tom biz uyumlu değiliz diyor.
Onların birbirlerine duydukları derin aşk oldukça açık.
Kız kardeşler uygun elbiseler giyiyordu.
Tom ve Mary iyi bir eştirler.
Birbirimize karşı dürüst olalım.
Bay ve Bayan Smith iyi bir eştir.
Mary ve Alice uygun kıyafetler giydi.
Tom ve Mary birbirleri için uygun görünüyorlar.
Neden insanlar sadece birbirlerine iyi olamazlar?
Birbirini ait olan insanlar, her zaman mucisevi bir şekilde tekrar kavuşular.
Bu renkler iyi uymuyor.
Birbirlerine doğru döndüler ve sonra öpüştüler.
İnsanlar birbirleriyle dostça ilişkiler kurunca dünyanın daha güzel bir yer olmasını umut ediyorum.
Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur.