Examples of using "Notiz" in a sentence and their turkish translations:
O bana gizlice bir not verdi.
Tom notu tekrar okudu.
Tahtaya bir not yapıştır.
O beni umursamadı.
Tom bana bir not verdi.
Onlara bir not bırakmalıydım.
Lütfen bu notu Tom'a gösterme.
Kapıda el yazısı bir not vardı.
- Neyse, lütfen bu notu ona verin. Bu acil.
- Neyse, lütfen bu notu ona ver. Bu acil.
Sayfanın altındaki notu okuyun.
Bir not bir ataş ile belgeye tutturuldu.
Masamda bir not fark ettim ama kimin yazdığını bilmiyorum.
- Not ne diyordu?
- Notta ne yazıyordu?
Tom Mary'ye onun ona vermesini istediğim notu verdi.
Postacı kapımıza bir not bıraktı.