Examples of using "Hinterlassen" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen bir mesaj bırakın.
Herkes bir iz bırakmak ister.
Mesaj bırakacak mısın?
Biri sana mesaj bıraktı.
Tom sizin için bir mesaj bıraktı.
Ona bir mesaj bırakmak ister misiniz?
Bir mesaj bırakmak ister misiniz?
O, herhangi bir mesaj bırakmadı.
Ben bir mesaj bırakabilir miyim?
Bir mesaj bırakmak ister misin?
Tom bir intihar notu bıraktı mı?
Telefon numaramı bırakabilir miyim?
Bir mesaj bıraktım.
Mesaj bırakacağım.
Tom bir not bırakırdı.
Ben bir mesaj bırakırdım.
Tom bir mesaj bırakmadı.
Tom bir mesaj bıraktı.
ulaşımda ise kimyasal izler bırakıyorlar
dünyaya izimizi bu şekilde bırakıyoruz.
Tom kötü bir izlenim bıraktı.
Sana bir mesaj bıraktım.
Tom'a bir mesaj bırakmak isterim.
Ona bir mesaj bırakmak ister misiniz?
Tom için bir mesaj bıraktım.
Ona bir mesaj bırakmak ister misiniz?
Ona bir mesaj bırakabilir miyim?
Tom iyi bir izlenim bıraktı.
milyarlarca kilo ağırlığındaki tek kullanımlık plastik ambalajları
"Bir notunuz var mıydı?" "Yok, teşekkürler."
Mesaj bırak.
Ben sadece Tom'a bir mesaj bıraktım.
Tom eşine bir servet bıraktı.
Annem bana bir mesaj bıraktı.
Bipten sonra mesajınızı bırakın.
Keşke Tom bir not bıraksaydı.
Babam bana biraz mal bıraktı.
Onlara bir not bırakmalıydım.
Ona bir not bırakmalıydım.
Tom oğluna bir servet bıraktı.
Bip sesinden sonra bir mesaj bırakın.
zaman içinde yaptıkları kazılar dev çukurlar oluşturmuş.
Artık arkada ne bırakacağımızı düşünmeliyiz.
lütfen yorumlara siz de düşüncelerinizi bırakın
Lütfen telesekreterime bir mesaj bırakın.
Hırsız hiçbir iz bırakmadan kaçtı.
Bu sabah Tom'a bir mesaj bıraktım.
Tom telesekreterime bir mesaj bıraktı.
Romalılar, Britanya'da izlerini bıraktılar.
Babam bana büyük bir servet bıraktı.
Tom torunlarına çok para bıraktı.
Yani Da Vinci ustasına ressamlığı bıraktırmıştı
Tom parmak izi bırakmamak için bir lastik eldiven giydi.
Bu kitap onun üzerinde kalıcı bir izlenim bıraktı.
Tom Mary'nin onun için bıraktığı notu buldu.
O, onun masasına aşk notları bırakmaya başladı.
Biz onun geride bıraktığı müzik için minnettarız.
Bir mesaj bırak ve ben sana geri döneceğim.
- Sana o izlenimi vermeyi amaçlamamıştım.
- Sana o izlenimi vermek istememiştim.
Bana bir not bıraktı.
kendilerinden çok daha iyi bir grup insan bırakarak gidenlerdir.
Giderken çöpünüzü yanınızda götürün.
bu arkasında bıraktığı ize ise koma diyoruz
İşini yarım bitmiş bırakma.
Tom'un köpeği onun yeni halısı üzerinde çamurlu pençe izleri bıraktı.
Bir mesaj bırak, seni ararım.