Examples of using "Neigung" in a sentence and their turkish translations:
Onun kötümser olma eğilimi var.
Tom tembel olmaya yatkın.
bu sayede de dengeli bir dönüş ekseni eğikliğinin yanı sıra,
Tom'un çok yüksek sesle konuşma eğilimi var.
O, çocuğun yalanlar söyleme alışkanlığını düzeltmeye çalıştı.
- O tembel olmaya eğimlidir.
- Tembel olmaya meyilli.
Çoğu köpeklerin ısırdığını düşünmeye eğilimliyiz.
Tom'un abartma eğilimi var.
Ben sinirli olduğumda gülmek eğiliminde olurum.
Tom randevularına geç kalmaya eğilimli.