Translation of "Narren" in Turkish

Narren sind glückliche Menschen.

Aptallar mutludur.

Die Welt ist voller Narren.

Dünya aptallarla dolu.

Tom hält dich zum Narren.

Tom seni aptal yerine koyuyor.

Halt mich nicht zum Narren.

Beni kandırma.

Tom machte sich zum Narren.

Tom kendini aptal yerine koydu.

Du hast dich zum Narren gemacht.

- Kendini aptal durumuna düşürdün.
- Kendini aptal yerine koydun.

Spott ist die Speise der Narren.

Küçümseme aptalların yemeğidir.

Nichts ist narrensicher für einen talentierten Narren.

Yetenekli bir aptal için hiçbir şey güvenli değidir.

Tom hat uns alle zum Narren gehalten.

Tom hepimizi aldattı.

Kinder und Narren sagen immer die Wahrheit.

Çocuklar ve aptallar her zaman doğruyu söyler.

Narren stürzen sich auf etwas, wovor Engel zurückschrecken.

Aptallar düşünmeden hareket ederler.

Sind die Eltern Narren, werden die Kinder Räuber.

Ebeveynler aptal ise, çocuklar hırsız olacak.

- Tom betrog Mary.
- Tom hielt Mary zum Narren.

Tom Mary'yi aptal yerine koydu.

Hoffnung ist die Wiese, auf der die Narren grasen.

Umut aptalların otlattığı çayırdır

Ein Narr findet immer einen größeren Narren, der ihn bewundert.

Bir aptal her zaman kendisine hayran olacak daha büyük bir aptal bulur.

Nur die Narren und die Toten ändern niemals ihre Meinung.

Sadece aptallar ve ölüler asla fikirlerini değiştirmez.

Ein Narr glaubt immer, dass die anderen die Narren sind.

- Bir aptal her zaman başkalarının aptal olduğuna inanmaktadır.
- Bir aptal her zaman başkalarının da aptal olduğuna inanır.

- Mach dich doch nicht zum Narren!
- Machen Sie sich nicht lächerlich.

- Kendini komik duruma düşürme!
- Kendini gülünç duruma düşürme.
- Kendini aptal yerine koyma.

Ich kann dich lehren, wie man die Leute zum Narren hält.

İnsanların nasıl kandırılacağını size öğretebilirim.

- Das Mädchen gefällt mir wirklich.
- Ich hab’ einen Narren an der gefressen.

O kızı gerçekten seviyorum.

Bei Untersuchungen stellen die Narren Fragen, die die Weisen nicht beantworten können.

Sınavlarda aptal, akıllının cevap veremediği soru sorar.

- Tom hat sich völlig blamiert.
- Tom hat sich völlig zum Narren gemacht.

Tom kendini tam bir aptal yaptı.

- Keiner ist so närrisch, wie ein alter Narr.
- Alte Narren sind die närrischsten.

Yaşlı bir aptal gibi aptal yoktur.

Wir müssen lernen, als Brüder zusammen zu leben, oder wir werden als Narren zusammen untergehen.

Kardeş gibi birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz, yoksa aptal gibi birlikte yok olacağız.

Klägliche Narren, die wir sind! Nur einen Augenblick haben wir zu leben und den machen wir uns so schwer, wie wir können!

İçinde bulunduğumuz şu acınası durum! Yaşamak için sahip olduğumuz sadece kısacık bir an ve biz bunu elimizden geldiğince güçleştirmek için uğraşıyoruz.