Translation of "Nämlich" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Nämlich" in a sentence and their turkish translations:

So bindet man nämlich Millennials.

fikrinin kabul edilmediği bir iş yeriyle konuştum.

Nämlich: wie machst du das --

"Bunu nasıl yapıyorsun?

Nämlich Tapferkeit, Neugier, Vertrauen und Hingabe,

cesur, mucizevi, inançlı, feragatli karakterini ona hatırlatsın

Nämlich die Einstellung während diesem Prozess.

onu tasarlarken takındığım tavırdır.

Darunter liegt nämlich eine weitere Geschichte verborgen.

çünkü onun altında başka bir hikâye daha var

Erde und Mond sind nämlich wie eineiige Zwillinge.

Dünya ve Ay aslında tek yumurta ikizleri gibidir.

Nämlich; Zum Beispiel, wenn der Tsunami 20 Meter lang ist

şöyle ki; örneğin tsunami de dalga boyu 20 metreyken

Nämlich ob sie auch von gesunden Menschen getragen werden sollten.

sağlıklı insanların da maske kullanıp kullanmamaları gerektiği.

Ihre Familie liebt es nämlich, jeden Tag fern zu sehen.

Ailen her gün TV izlemeyi sever.

Wird nämlich im Moment von der Erde und dem Meer aufgenommen.

karbon ayrılması olarak bildiğimiz bir işlem ile kara parçaları ve denizler

Nick kann ziemlich gut Portugiesisch. Er lernt es nämlich schon seit fünf Jahren.

Nick Portekizce'yi çok iyi konuşabilir. Çünkü 5 yıldır onu öğreniyor.

- Hosni Mubarak hat nur einen Freund. Und der ist Israel.
- Hosni Mubarak hat nur einen Freund, nämlich Israel.

Hüsnü Mübarek'in sadece tek bir arkadaşı var. İsrail.

Du kannst nicht zweimal den gleichen Fehler machen. Beim zweiten Mal ist es nämlich kein Fehler mehr, sondern eine Entscheidung.

Aynı hatayı asla iki kere yapmazsın, çünkü ikinci kez yaptığında artık o bir hata değil, seçimdir.

Lass uns zu Hause noch ein bisschen vorglühen, bevor wir in die Disko gehen. Ich möchte nämlich ein bisschen Geld sparen.

Kulübe gitmeden önce evde önceden içelim, çünkü biraz para tasarruf etmek istiyorum.

Manchmal gehe ich von der Arbeit zu Fuß nach Hause und manchmal nehme ich das Fahrrad; ich wohne nämlich nicht weit von der Arbeit.

Bazen işten eve yürürüm ve bazen bisiklet sürerim, çünkü çalıştığım yer oturduğum yere yakın.

Seemann 10 (engl. „Mariner 10“) war die erste Raumsonde, die den Merkur besuchte. Es war auch die erste Sonde, die zwei Planeten besuchte, nämlich den Merkur und die Venus.

Mariner 10, Merkür'ü ziyaret eden ilk uzay sondasıydı. Aynı zamanda, iki gezegeni -Venüs ve Merkür- ziyaret eden ilk sondaydı.