Examples of using "Längst" in a sentence and their turkish translations:
- Tom'un yatma saati çoktan geldi.
- Tom'un yatma saati çoktan geçti.
Tom şimdiye kadar burada olmalıydı.
Uzun zaman önce gitmeliydin.
Pencereler zaten yıkanılmalıydı.
Tom şimdiye kadar dönmeliydi.
Yatma vaktiniz oldukça geçti.
Biz uzun zaman önce genel bakışı kaybetmiştik.
Saat 23' te çoktan uyumuş oluyorum.
Uzun süre önce eve gitmeliydim.
Sizin vatan uzun zaman önce size yabancı oldu.
Uzun zaman önce sigarayı bırakmalıydım.
Bu beni şimdi ta eski günlere sürükledi.
Bugün neredeyse olacağını düşündüğüm kadar soğuk değil.
İnsanların uzun zamandır bir satranç bilgisayara karşı bir şansı yoktu.
Mucizeler, ümidini çoktan yitirdiğinde gerçekleşirler.
Üzgünüm ama yatma vaktiniz geçti.
Eğer onu yapmak isteseydim zaten yapardım.
Gitmenin zamanı geldi de geçiyor bile.
Eğer birine adres sorsaydın, çoktan orada olurduk.
Bittiğinde, git! Solmuş bir çiçeği sulamaya devam etme!
Bittiğinde git ! Solmuş bir çiçeği sulamaya devam etme!
Kısa eteklerin modası çoktan geçti.
Çoktan yatma vaktini geçti.
Sorunun ne olduğundan emin değilim.Şimdiye kadar ondan haber almalıydık.
Hayır, bu asla olmazdı. Hayır. Asla o kadar param olmazdı, çoktan harcamış olurdum.
Çaresizlik nedir bilir misin? Kalbin kanatlanıp gittiği yere bedenin gidememesidir.