Examples of using "Kurs" in a sentence and their turkish translations:
Gemi seyrini değiştirdi.
Doların değeri artıyor.
Kursun saat kaçta başlıyor?
Tom sizin sınıfta mı?
Dün kursun yok muydu?
Ders onda başlıyor.
Kurs, dokuzda devam edecek.
Yeni başlayanlar için bir kursunuz var mı?
Kursta başarısız olabilirim.
O sınıfa kaydolacağım.
Biz o ders için kaydolabilir miyiz?
Geminin kaptanı rota değiştirmeye karar verdi.
Nerede? Ben de bu kursa katılmak isterim.
Bu sınıf için bir kitap satın almamız gerekli olacak mı?
Bağlama kursuna yazılacağım.
Bu kurs İlkyardımda temel becerileri öğretir.
Kursta başarısız olabilirim.
Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
Kursa gitmeden Türkçe öğrendim.
Park Street'ten aşağıya doğru giderek çok zaman tasarruf ettik.
Elbette kursun bitince seni almaya geleceğim.
Tom bu dersi geçmeyi umuyorsa daha çok çalışması gerekli.
Gemi yarın 15:00'te Hong Kong'a yelken açacak.
Mike, sınıfına ayak uyduramadı.
Bütün sınıf sessizdi.
Apollo programı tekrar yoluna girdi ve bir sonraki adımı gerçekten dev bir adım olacaktı.
Sonunda işim yoluna girdi.
Virüsten ölmeyen açlıktan ölecek bu gidişle. Bilinçli insanlar olarak evdeyiz.
Bu gidişle ya virüsten öleceğiz ya da parasızlıktan. Üstelik bu sorunu bir tek Türkiye yaşamıyor.