Examples of using "Klagen" in a sentence and their turkish translations:
Yakınmanın faydası yok.
Ben senin şikâyetlerinden usandım.
Tom hiç şikayeti yok.
Şikâyetinden bıktım.
Şikayetlerinin herhangi birini duymak istemiyorum.
Şikayet etmeyi kes ve itaat et!
Ben onun şikayet ettiğini hiç duymadım.
Bu ağız kopuzu ise ağıtlarda kullanılırdı daha çok
Şikayet etme yerine belki yardımcı olmalısın.
Keşke şikâyet etmeyi kesse.
Hava durumu hakkında sızlanmayı bırak.
Tom'dan hiçbir şikayet duymadım.
Şikâyet edecek bir şeyim yok.
Ölünün arkasından ağıt tutmak iyi birşey değil denir
- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
- Şikayet etmenin faydası yok.
Bugünün ev hanımları, yüksek fiyatlardan şikayet etmekten başka hiçbir şey yapmıyor.
Sabahtan akşama kadar şikayet etmekten başka bir şey yapmaz.
Hava hakkında şikayet etmenden çok bıktım.
Ne şikayet ne de gözyaşları, problemi çözmeye katkıda bulunabilir.
Tom kapıdan içeriye girer girmez Mary şikayet etmeye başladı.
Çiftçiler sürekli havadan şikayet eder.
Bu kadar zengin birinin nasıl da bu kadar çok şikayet edebileceğini anlamıyorum.
Bir şüphelinin suçlu olduğunu ispatlamak için mahkemedeki savcılar iddialarını kanıtlamak zorundadır.
İnsanlar genelde havadan şikayet eder.
Tom'un yakındığını hiç duymadım.
Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.
Tom'un şikâyet edecek bir şeyi yok.