Translation of "Kenne" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Kenne" in a sentence and their turkish translations:

- Ich kenne sie.
- Ich kenne ihn.

Onları biliyorum.

- Ich kenne deinen Vater.
- Ich kenne euren Vater.
- Ich kenne Ihren Vater.

- Ben senin babanı biliyorum.
- Senin babanı biliyorum.
- Babanı tanıyorum.
- Babanızı tanıyorum.
- Senin babanı tanıyorum.
- Sizin babanızı tanıyorum.
- Ben senin babanı tanıyorum.
- Ben sizin babanızı tanıyorum.

- Ich kenne euch nicht.
- Ich kenne Sie nicht.
- Ich kenne dich nicht.

Seni tanımıyorum.

- Ich kenne dich kaum.
- Ich kenne euch kaum.
- Ich kenne Sie kaum.

Seni güçlükle tanıyorum.

- Ich kenne deine Schwester.
- Ich kenne eure Schwester.
- Ich kenne Ihre Schwester.

Kız kardeşini tanıyorum.

- Ich kenne deinen Sohn.
- Ich kenne Ihren Sohn.

- Oğlunu tanıyorum.
- Oğlunuzu tanıyorum.

- Ich kenne alle Einzelheiten.
- Ich kenne alle Details.

Bütün ayrıntıları biliyorum.

- Boston kenne ich gut.
- Ich kenne Boston gut.

Boston'u iyi bilirim.

- Ich kenne sein Geheimnis.
- Ich kenne ihr Geheimnis.

Onun sırrını biliyorum.

Ich kenne Tom länger, als ich dich kenne.

Tom'u seni tanıdığımdan daha uzun süredir tanıyorum.

- Ich kenne Ihre Sprache.
- Ich kenne deine Sprache.

Dilini biliyorum.

- Ich kenne den Kerl.
- Den Typen kenne ich!

O adamı tanıyorum.

Ich kenne ihn.

Onu tanıyorum.

Kenne ich ihn?

- Onu tanıyor muyum?
- Sizi tanıyor muyum?

Kenne dich selbst!

- Kendini tanı.
- Kendini bil.

Ich kenne dich.

- Ben seni tanıyorum.
- Sizi tanıyorum.
- Seni tanıyorum.

Ich kenne sie.

- Onu biliyorum.
- Onu tanıyorum.

Kenne ich sie?

Seni tanıyor muyum?

Kenne ich Tom?

Tom'u tanıyor muyum?

Ich kenne Tom.

Tom'u tanıyorum.

Kenne deine Wurzeln.

Köklerini tanı.

Ich kenne Boston.

Boston'u biliyorum.

- Ich kenne dich seit Jahren.
- Ich kenne Sie seit Jahren.
- Ich kenne euch seit Jahren.
- Ich kenne dich seit langem.

Seni yıllardır tanıyorum.

- Die Stimme kenne ich doch.
- Ich kenne diese Stimme.

O sesi tanıyorum.

- Ich kenne keine Blinden.
- Ich kenne keine blinden Männer.

Hiç kör adam tanımıyorum.

- Er sagt, er kenne dich.
- Er sagt, er kenne Sie.
- Er sagt, er kenne euch.

Seni tanıdığını söylüyor.

- Ich kenne Sie überhaupt nicht.
- Ich kenne dich überhaupt nicht.
- Ich kenne euch gar nicht.

- Seni hiç tanımıyorum.
- Sizi hiç tanımıyorum.

- Ich kenne alle deine Geheimnisse.
- Ich kenne alle eure Geheimnisse.
- Ich kenne alle Ihre Geheimnisse.

- Bütün sırlarını biliyorum.
- Bütün sırlarınızı biliyorum.

- Ich kenne Ihren Bruder nicht.
- Ich kenne euren Bruder nicht.
- Ich kenne deinen Bruder nicht.

Erkek kardeşini tanımıyorum.

- Ich kenne seinen Namen nicht.
- Ich kenne ihre Namen nicht.

Ben onun adını bilmiyorum.

- Ich kenne keinen der beiden.
- Ich kenne keinen von beiden.

Onlardan hiçbirini tanımıyorum.

- Ich kenne nicht die Wahrheit.
- Ich kenne die Wahrheit nicht.

Doğruyu bilmiyorum.

- Ich kenne ihn sehr gut.
- Ich kenne sie sehr gut.

Onu çok iyi tanıyorum.

- Ich kenne viele gute Restaurants.
- Ich kenne viele gute Gasthäuser.

Bir sürü iyi restoran biliyorum.

- Ich kenne alle meine Nachbarn.
- Ich kenne meine Nachbarn alle.

Ben bütün komşularımı tanıyorum.

- Ich kenne diese Leute nicht.
- Ich kenne die Leute nicht.

- Bu insanları tanımıyorum.
- O insanları tanımıyorum.

- Ich kenne euch wirklich nicht.
- Ich kenne dich wirklich nicht.

Seni gerçekten tanımıyorum.

- Ich kenne keine von ihnen.
- Ich kenne keinen von ihnen.

- Onların hiçbiri tanımıyorum.
- Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
- Onlardan birini tanımıyorum.

- Ich kenne ihn schon lange.
- Ich kenne ihn schon lang.

Onu uzun süredir tanımaktayım.

- Jetzt kenne ich die Wahrheit.
- Ich kenne jetzt die Wahrheit.

Şimdi gerçeği biliyorum.

- Ich kenne die Antwort bereits.
- Die Antwort kenne ich bereits.

Cevabı zaten biliyorum.

Ich kenne diese Frau.

Bu kadını tanıyorum.

Ich kenne den Jungen.

Çocuğu biliyorum.

Ich kenne das Mädchen.

Kızı tanıyorum.

Ich kenne sie gut.

Onu iyi tanırım.

Ich kenne sie alle.

Onların hepsini tanıyorum.

Ich kenne diesen Herrn.

Beyefendiyi biliyorum.

Ich kenne beide Mädchen.

Kızların her ikisini tanıyorum.

Ich kenne seine Familie.

- Onun ailesini tanıyorum.
- Onun ailesini biliyorum.

Ich kenne dieses Mädchen.

O kızı tanıyorum.

Ich kenne diese Frauen.

Ben bu kadınları tanıyorum.

Ich kenne eine Abkürzung.

Kestirme bir yol biliyorum.

Ich kenne Ihren Vornamen.

İsimlerinizi biliyorum.

Ich kenne seine Ziele.

Onların amaçlarının ne olduğunu biliyorum.

Ich kenne Tom nicht.

Tom'u tanımam.

Ich kenne meine Rechte.

Haklarımı biliyorum.

Diesen Witz kenne ich.

Bu espriyi biliyorum.

Ich kenne ihren Schmerz.

- Ben onların acılarını hissediyorum.
- Onların acısını hissediyorum.

Ich kenne hier jeden.

- Buradaki herkesi tanırım.
- Buradaki herkesi tanıyorum.

Ich kenne ihre Schwester.

Onun kız kardeşini tanıyorum.

Ich kenne diesen Blick.

O bakışı biliyorum.

Ich kenne chinesische Zeichen.

Çince karakterleri biliyorum.

Ich kenne deinen Bruder.

Erkek kardeşini tanıyorum.

Ich kenne diese Mädchen.

Şu kızları tanıyorum.

Ich kenne sie beide.

Onların her ikisini de tanıyorum.

Ich kenne ihn nicht.

Onu tanımıyorum.

Ich kenne Ihren Vater.

- Babanızı tanıyorum.
- Sizin babanızı tanıyorum.
- Ben sizin babanızı tanıyorum.

Ich kenne deinen Vater.

- Ben senin babanı biliyorum.
- Senin babanı biliyorum.
- Babanı tanıyorum.
- Senin babanı tanıyorum.
- Ben senin babanı tanıyorum.

Ich kenne dich kaum.

Seni neredeyse hiç tanımıyorum.

Ich kenne viele Lieder.

Ben çok şarkı biliyorum.

Ich kenne die Gebärdensprache.

İşaret dilini biliyorum.

Ich kenne diesen Namen.

O ismi biliyorum.

Das Geräusch kenne ich.

O sesi biliyorum.

Ich kenne die Johannsens.

Jackson'ları biliyorum.

Ich kenne das Problem.

Ben sorunu biliyorum.

Ich kenne die Regeln.

Kuralları biliyorum.

Ich kenne das Lied.

Ben şarkıyı biliyorum.

Ich kenne den Weg.

Ben yolu biliyorum.

Ich kenne Tom gut.

Tom'u iyi tanırım.

Ich kenne Toms Witwe.

Tom'un dul eşini tanıyorum.

Ich kenne meine Schwächen.

Eksik yönlerimin ne olduğunu biliyorum.

Ich kenne deinen Vornamen.

Senin adını biliyorum.

Ich kenne deinen Namen.

Senin adını biliyorum.

Ich kenne dein Geheimnis.

- Senin sırrını biliyorum.
- Sırrını biliyorum.

Ich kenne ihr Geheimnis.

Onun sırrını biliyorum.

Ich kenne ihn kaum.

- Onu neredeyse tanımıyorum.
- Onu çok az tanıyorum.

Ich kenne sie kaum.

Onu çok az tanıyorum.