Examples of using "Euren" in a sentence and their turkish translations:
Sizlerin iyimserliğinize hayranım.
Arabalarınızda kalın.
Her ihtimale karşı pasaportlarını yanına al.
Noel ağacınızı zaten düzenledin mi?
- Kaleminizi aşağı koyun.
- Kaleminizi bırakın.
- Kaleminizi yere bırakın.
Raporunuzu bitirmek için vaktiniz yoktu.
Anneler hala çocuklarına senin dilini öğretiyorlar mı?
Bana salatanızın tarifini verebilir misiniz?
Lastik basıncını kontrol edin.
İçgüdülerinizi izleyin.
Çantanızı açın.
Çocukların nasıl?
Erkek kardeşini ara.
Tabii ki, sözlerimiz dünyayı kurtarmaz, ama belki sizin gününüzü.
Öfkeni anlıyorum.
- Tarzını seviyorum.
- Senin tarzını beğeniyorum.
Babanla gurur duyuyor musun?
Dağlarımız gerçekten çok yüksek değil. Seninkiler çok daha büyük.
Ev ödevini bitirdin mi?
- Ben senin babanı biliyorum.
- Senin babanı biliyorum.
- Babanı tanıyorum.
- Babanızı tanıyorum.
- Senin babanı tanıyorum.
- Sizin babanızı tanıyorum.
- Ben senin babanı tanıyorum.
- Ben sizin babanızı tanıyorum.
Tavsiyene ihtiyacım var.
Senin erkek kardeşini tanıyordum.
Veri girişin için teşekkürler.
Tatilinizi nasıl geçirdiniz?
Küçük erkek kardeşine bak.
Tren için geç kalmayın.
Arkadaşlarınıza söyleyin.
Kardeşini bekle.
Neden ebeveynlerine anlatmadın?
Beni arkadaşınla tanıştırmayacak mısın?
Bu konuda ailenle konuştun mu?
Masanı kullanabilir miyim?
Ispanağını yedin mi?
Görevini yaptın.
Kahveni bitirdin mi?
Pencereden arkadaşlarınızla şarkı söyleyin, İtalya'daki insanlar gibi.
Babanı gördüm.
Babanı özlemiyor musun?
Raporunu yazdın mı?
Senin isteksizliğini anlayabilirim.
Arkadaşlarınla vedalaş.
Babanı iyi tanıyordum.
Köpeğini sevmiyorum.
Tom arabanı çaldı.
Erkek kardeşini tanımıyorum.
Ben senin başarılı olmana sevinirim.
Planına sadık kal.
Lütfen sözlerine dikkat eder misin?
Kahveni nasıl seversin? Koyu ve siyah mı?
Hatalarından ders almalısın.
Onu ebeveynlerine gösterdin mi?
Erkek kardeşini çok iyi tanıyorum.
Hala ebeveyninle mi yaşıyorsun?
Eski sınıf arkadaşını tanıdın mı?
Senin yorumlarından bıktım.
Tom büyük ihtimalle tavsiyene uyacak.
Senin sorularından usandım.
Arkadaşlarının dışında kimse geliyor mu?
Soyadınızı nasıl telaffuz edersiniz?
Ben senin cesaretine hayranım.
- Ziyaretiniz için sabırsızlanıyorum.
- Ziyaretini dört gözle bekliyorum.
Size ve ailenize mutlu yıllar diliyorum.
Bunu senin gözlerinde görebiliyorum.
Çocuklar nasıl?
Bize erkek kardeşinden bahset.
Planın hakkında bana her şeyi anlat.
Lütfen bunu ebeveynlerine söyleme.
Şimdiye kadar anne ve babana söyledin mi?
Planını gerçekleştirmelisin.
Yarın köpeğinle kim ilgilenecek?
Köpeğine bakmamı ister misin?
Kahveni hâlâ koyu mu içiyorsun?
O şarkıcı arkadaşlarınız arasında popüler midir?
Neden çitini kırmızıya boyadın?
Bu başarısızlık sizin hatanız yüzünden.
Tavsiyen olmadan yapamam.
Onların hepsi cevaplarınızdan memnun görünüyordu.
Cesaretin için sana hayranım.
Bu kahrolası cümleyi nasıl tercüme edeceğimi bilmiyorum, kendin tercüme et, herkes kendi bokunu temizlesin.
Bu, mektubunuzu almadan önce oldu.
- Bencilliğin sana arkadaşlarına mâl olacak.
- Bencilliğin sana arkadaşlarını kaybettirecek.
- Planını onaylayamam.
- Senin planını kabul edemem.
- Tatilinizi nasıl geçirdiniz?
- Tatilini nasıl geçirdin?
Eğer pasaportunu bulursam, ben seni arayacağım.
Ben kişisel sorunların hakkında duymak istemiyorum.
Raporunu okumayı iple çekiyorum.
Teklifinizi yeniden düşündüm.
Eğer istersen köpeğini senin için gezdiririm.
Her şeyde istediğini gerçekleştiremezsin.
Bir yaka kartına adınızı yazabilirsiniz.
En son diş randevun ne zamandı?
Kontaktlarınıza beni eklediğiniz için teşekkürler.
Bilgisayarını yeniden başlatmayı denedin mi?
- Yönlendiricini yeniden başlatmayı denedin mi?
- Router'ını yeniden başlatmayı denedin mi?
Hatalarından hiçbir şey öğrenmedin mi?
Mümkün olduğu kadar kısa sürede babanı aramalısın.
Gerçekten senin bilgisayarını Tom'a vermemi istiyor musun?
İşini bırakman gerektiğini düşünmüyorum.