Examples of using "Kaputte" in a sentence and their turkish translations:
Babam kırık sandalyeleri onarıyor.
Beş parasız şirketinden ayrılmıştı
Bozuk kamerayı buldum.
Bozuk radyoyu tamir edebilir misin?
O, bozuk bir kamera buldu.
Kırılan pencere için beni suçladılar.
Kırık camı onarmak için buradayım.
Kırık küreğini onarmamı istiyor musun yoksa istemiyor musun?
Dün o kırık radyoyu tamir etmeye çalışarak iki saat harcadım.