Examples of using "Kamera" in a sentence and their turkish translations:
Düşük ışıkta çekim yapan kameralarsa...
- Benim kameramı kullandınız mı?
- Benim fotoğraf makinemi mi kullandın?
- Benim fotoğraf makinemi kullandın mı?
Onun bir kamerası var.
Kameramı arıyorum.
Bu kimin kamerasıdır?
Şu kamera bana ait.
Bu kamera ucuz.
Ben bu fotoğraf makinesini istiyorum.
Benim fotoğraf makinem sugeçirmez.
Bu kamera nasıl çalışır?
Bu kamera kaç para?
- Bu kamera gümrüğe tabiidir.
- Bu kamera gümrüklüdür.
- Bu kamera gümrük vergisine tabiidir.
Bu kamera, Tom'unki.
Şu kamerayı bana ver.
Tom Mary için bir kamera satın aldı.
Bu kamera, film yüklü değil.
Geçen gün ben bir kamera satın aldım.
Teyzem bana bir fotoğraf makinesi verdi.
Benim yeni bir fotoğraf makinem var.
Geçen gün kameramı kaybettim.
Benim kameramı yalnız bırakın.
Onun iyi bir kamerası var.
Yeni kameramı deniyorum.
Yanınızda kamera getirmeyi unutmayın.
Kameramı çaldırdım.
Bu kamera çok pahalıdır.
Bu kameraya sahip olmak istiyorum.
Bu fotoğraf makinesi en küçüğü.
- Kameram Nikon'dur.
- Benim kamera bir Nikon'dur.
Babam bana bir kamera aldı.
Kamerayı yanına almayı unutma.
Kameramı rehin bıraktım.
Ne iğrenç bir kamera!
- Tom iyi bir kameraya sahip.
- Tom'un iyi bir kamerası var.
Bir kamera getirmeyi unutma.
Bozuk kamerayı buldum.
Sınalgaya bakma.
Tom kamerasını çıkardı.
Bu kamera satılık mı?
- Ben kamerayı beraberimde götürdüm.
- Kamerayı yanıma aldım.
Tom Mary'ye bir kamera satın aldı.
Tom kamerasını getirmeyi unuttu.
Mary kamera için gülümsedi.
Tom kamera için gülümsedi.
Tom bir kamera satın almayacak.
O, bir kamera almayacak.
Bu kamera, film yüklü değil.
O, benim sahip olduğum aynı kameraya sahiptir.
- Kamerada film yoktur.
- Bu kamerada film yok.
Kameranı nerede tamir ettirdin?
Benim kameram senin kameranla aynı.
- Yanına bir fotoğraf makinesi almayı unutma.
- Yanına kamera getirmeyi unutma.
Kameram trende çalındı.
- Yumi bu kamerayı yarın öğleden sonra kullanacak.
- Yumi yarın öğleden sonra bu kamerayı kullanacak.
bak kamerayı açayım mı?
Bu kamerayı size vereceğim.
Gittiğim her yere kameramı götürürüm.
Kamerayı çok istiyor.
Tom Mary'nin kamerasını çalmış olabilir.
Yeni bir fotoğraf makinesi almak istiyorum.
- Kamerada film yoktur.
- Bu kamerada hiç film yok.
Lanet kamerayı kapat!
Bunun gibi bir kameraya sahip olmak istiyorum.
Her nereye gitsem kameramı yanımda götürürüm.
- Fotoğraf makinesini arkadaşına verdi.
- Kamerasını arkadaşına verdi.
- Bu kamerayı dün aldım.
- Bu kamerayı dün satın aldım.
- Bu fotoğraf makinesini dün aldım.
O benim kız kardeşimin kamerası.
Benim kameram seninkinden farklıdır.
Tom kamerasını çaldırdı.
Ne tür bir kameran var?
Jim kamerasını çaldırdı.
Kameramı getirmeliydim.
- Fotoğraf makinesine gülümseyin lütfen!
- Kameraya gülümseyin lütfen.
Bana başka bir kamera göster.
Tom pahalı bir kamera istemiyordu.
Tom benim için bir kamera satın aldı.
Tom Mary'ye güzel bir kamera aldı.
Tom bir kamera ve sehpa aldı.
Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bu donuk dünyayı bize gösteriyor.
Bana iyi bir kamera tavsiye edebilir misiniz?
Kamerada bir hata olmalı.
Tom kamerası için etrafına bakındı.
İyi bir kamera aldım.
Tom bana kamerasını nasıl kullanacağımı gösterdi.
Şans eseri kayıp kamerasını buldu.
Sanırım Tom kamerasını unuttu.
- Tom Boston'da kamerasını kaybetti.
- Tom, Boston'da fotoğraf makinesini kaybetti.
- Tom, fotoğraf makinesini Boston'da kaybetti.
Onu kamerayı çalarken yakaladım.