Examples of using "Informieren" in a sentence and their turkish translations:
Tom'a bildireceğim.
Yine bir bilgilendirme daha yapmak isterim sizlere
Bildirmemizi istediğin herhangi biri var mı?
Bir şey olursa, sana bildiririm.
Ben benim adres değişikliğini postaneye bildireceğim.
Maalesef onun öldüğünü size bildirmek zorundayım.
Amacımız hem insanları bu program hakkında eğitmek
Lütfen bana maliyeti bildir.
dekan ise bari mezuniyet töreninde basına haber verelim diyerek ikna etti Kemal Sunal'ı
sizi bir jeolog kadar bilgilendireceğim. Çünkü ben zaten kendim jeofizik mühendisiyim
Bana bilgi verebilmen için geldim.
Mümkün olan en kısa sürede annene söylemelisin.