Examples of using "Gefangene" in a sentence and their turkish translations:
Siz mahkumsunuz.
O dönemde tutuklular...
"Siyasi tutuklular" diyebileceğin bizler
Biz mahkûmuz.
Biz mahkûmduk.
Mahkûm serbest bırakıldı.
Tutsak zincirle bağlıydı.
- Tutuklu dün serbest bırakıldı.
- Tutuklu dün salıverildi.
Grant, 14.000 tutsak aldı.
Tutuklu, bir hakim huzuruna çıkarıldı.
Mahkûm iki aydır parmaklıklar arkasındaydı.
Tutuklu erkenden serbest bırakılmasını istedi.
Sen bir mahkûmsun.
Guantanamo'da kaç tane hükümlü tutuluyor?
Hepimiz mahkumuz.
- İnkar edilmez bir şey varsa mahkum suçludur.
- Mahkumun suçlu olduğu konusunda inkar yok.
İtalya'ya kadar kovalayarak 15.000 esir aldı.
Mahkum bir polisi öldürmüş olduğunu reddetti.
daha sonra, 7.000 Rus esirinin alınmasına yardım etmek için süvarilerle birlikte ilerlemeye başladı.
Bazı yerlerde 60 km ilerledikçe, 200.000 esir.
Hakim tutuklunun suçsuz olduğuna karar verdi.
Şehirden çıkan tek köprü çok erken yıkıldığında 30.000 adam esir düştü.
Ben bir mahkûmum.