Examples of using "Damals" in a sentence and their turkish translations:
Bunu o zaman biliyor muydunuz?
O dönemde tutuklular...
O zaman bir lise öğrencisiydim.
Biz o zaman on sekiz yaşındaydık.
O zaman onu tanımıyordum.
Bunu o zaman bilmiyordum.
Birbirimizi orada tanıdık.
O günlerde genellikle
Ben o zaman mutluydum.
O, o zaman yalnızdı.
O o zaman 19 yaşındaydı.
O, o zaman 19 yaşındaydı.
O zaman gençtim.
Tom o zaman buradaydı.
O, o zaman buradaydı.
O zamanlar erkekler şapka takardı.
O zaman evliydim.
Uzun mesafe telefon görüşmeleri o zaman pahalı idi.
O zaman daha gençtik.
Tom o zaman bir garsondu.
Tom o zaman yalnızdı.
O zamanlar daha gençtim.
Tom o zaman on üç yaşındaydı.
o dönemde, haksız HIV ilacı patentlerine yasal olarak
O günlerde belgelerin kalitesi
çok güzeldi o günler
O günlerde bilgisayarlar kişisel değildi
Herkes bana bu günlerde Tony dedi.
O günlerde ben hâlâ bir öğrenciydim.
O zaman evdeydim.
Ben o günlerde çok fakirdim.
O zaman ben Kanada'da idim.
Tom'u o zaman tanımıyordum.
O zaman onu bilmiyordum.
O zaman onu tanımıyordum.
Onu o zaman bilmiyordum.
Ben o zaman çok mutluydum.
Tom o zaman oldukça gençti.
O zaman birbirimizi tanımıyorduk.
O zaman yalnız değildim.
O zaman çok mutsuzdum.
O zaman Kanada'daydım.
Tom o zamanlar hapisteydi.
Tom o zaman kaç yaşındaydı?
O zaman biradan hoşlanmadım.
Tom o zaman FBI'la birlikteydi.
Ben o zaman onu bilmiyordum.
Mary o zaman Tom'un kız arkadaşıydı.
Tom o zaman hâlâ bekardı.
O zaman başka seçeneğim yoktu.
Tom o zaman biradan hoşlanmıyordu.
Karım o zaman hamileydi.
O zaman Bay Brown hastaydı
Hayat o zamanlar daha kolaydı.
O zaman onun iyi bir fikir olduğunu düşündüm.
Burada bu kapı yoktu.
o günlerde bir de bisiklete binmek vardı
Çünkü o dönemde o kadar çok imkansız bir şey görünüyordu ki
Ama o noktada bir sürü hata yapıyordum.
O zaman, o, Yale'de bir öğrenciydi.
O günlerde ben daha erken yatmaya gittim.
O zaman Almanya'nın güçlü bir ordusu vardı.
O zaman genç ve kuvvetliydik.
O zaman işler şimdikinden daha iyiydi.
İnternet yoktu o zaman.
O zamanlar, tüm hesaplamalar elle yapıldı.
Susan o zaman piyano çalmıyordu.
Bu elbise o günlerde modaydı.
O zaman fena halde onun yardımına ihtiyacım vardı.
- O zaman aramızda nefret vardı.
- O zaman aramızda düşmanlık vardı.
Napoleon Bonaparte o zaman Fransa'yı yönetti.
Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi.
Tom o zaman bir bisiklete nasıl bineceğini bilmiyordu.
O zaman çok önemli görünüyordu.
Ben ona o zaman abayı yaktım.
Ben o zaman ona aşık oldum.
Tom o zaman benim tek arkadaşımdı.
Fakat o zamanlar İspanyolca'da gayet akıcıydım.
yani kötü arkadaş yoktu o zamanlar
O zamanlar tek yaptığım şey onu düşünmekti.
O günlerde Japonya'da hiç radyo yoktu.
Biz o zaman tatilimize gittik.
Onlar o zaman gün batımını izliyorlardı.
Onunla ilk kez o zaman karşılaştım.
Annemin o zamanlar sadece iki çocuğu vardı.
O zamanlar çok kadın doktor yoktu.
O sırada sadece on beş yaşındaydık.
Ben o zaman sadece yedi yaşında bir kızdım.
Keşke o zaman Tom'a yardım etseydim.
Tom o zaman sadece küçük bir çocuktu.
- O zamandan beri fazla bir şey değişmedi.
- O zamandan bu yana değişen pek bir şey olmadı.
Bir fincan kahve, o günlerde 200 yene mal oldu.
Dün dündür, bugün bugündür.
Tom o zaman sadece on üç yaşındaydı.
O zaman, ben onun yapacak doğru şey olduğunu düşündüm.