Examples of using "Politische" in a sentence and their turkish translations:
"Siyasi tutuklular" diyebileceğin bizler
politik fay hatlarını geçebilmeli.
daha sonrasında ise bir siyasi partinin
Politik durum değişti.
Onun politik kariyeri sona erdi.
Bir politik devrime ihtiyacımız var.
Onun çok sayıda siyasi düşmanları vardı.
politik etkinlikleri daha üstün.
böylece kendi politik seçimlerimizi sadeleştirebiliriz
Yeni bir siyasi parti kurdular.
Siyası yolsuzluktantan bıkıp usandık.
Tom'un ve benim farklı siyasi görüşlerimiz var.
ve hatta mülteci krizlerine yol açan politik krizleri...
Özel sorunları tartışmakla siyasi meseleleri tartışmak aynı şey değil.
Politika yalnızca enflasyonu hızlandıracak.
Onlar yeni bir siyasi parti kurmaya çalışıyorlar.
Bu çatallanmanın şahsi ve politik, uzun bir hikâyesi var.
Bu hikâye de politik spektrumu yansıttı.
Mülteci krizi Almanya'da siyasi manzarayı sarsabilir.
politik spektrum boyunca insanların aklına yer edecek.
Feministler tüm cinsiyetlerin siyasal, sosyal ve ekonomik eşitliğine inanırlar.
İki kişi aynı siyasi davayı paylaşınca çift olmak daha kolay.