Examples of using "Fremdes" in a sentence and their turkish translations:
Evimin önüne garip bir araba park edildi.
Yabancı bir arazi yok; yalnızca yabancı olan seyyah budur.
Yabancı bir ülkeyi tanımak için iyi yol oraya gitmektir.
Yabancı bir şarkı gibiyim. Dinleyenim çok anlayanım az.
Ben onun babası olduğunu düşündüğüm adam tam bir yabancı olduğunu kanıtladı.
Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.