Examples of using "Fremd" in a sentence and their turkish translations:
O benim için bir yabancıdır.
Tom yabancı görünüyor.
Ben Boston'da bir yabancıydım.
O bana hiç yabancı değil.
O bana yabancı değil.
Ben acıya yabancı değilim.
Ben kendim burada bir yabancıyım.
Bu fikirler düşünme tarzımıza yabancı.
O gelenek, Japonlara oldukça yabancıdır.
Girişimcilik tavsiyeleri verilen bir toplantıda
Geceler her daim bize yabancı olmuştur.
- Onu tanımıyorum.
- Onu bilmiyorum.
Sizin vatan uzun zaman önce size yabancı oldu.
ama biz Türk milleti olarak yabancıyız bu kavramlara
Tom karısını aldatıyor.
Ben insanım, insana dair hiçbir şey bana yabancı olamaz.
Tom burada bir yabancıdır.
Adam tam bir yabancıydı.
Yabancı bir arazi yok; yalnızca yabancı olan seyyah budur.
Onu hiç tanımıyorum.
Kasabada yaşadığım için orada bir yabancı değilim.
Para ve ben birbirimize yabancıyız, yani, ben fakirim.