Examples of using "Fahrkarte" in a sentence and their turkish translations:
İşte benim biletim.
Benim bir biletim yok.
Ona bir bilet satın aldı.
Bilet üç gün boyunca geçerlidir.
Onun bir bileti yok.
Bir bilet beş yüz yen.
Bu bilet üç gün için geçerlidir.
Biletiniz lütfen.
Bilet ne kadar geçerlidir?
Taşıma kartı iki hafta geçerlidir.
Bilet üç gün için geçerlidir.
Bu bilet iki hafta için geçerlidir.
Ona bir bilet satın aldı.
Birinci sınıf bir bilet ne kadar?
Otobüste bir bilet alabilir miyim?
Boston için bir bilet istiyorum.
Segovia'ya bilet ne kadar?
Tom'un biletini ödedim.
Tom Bükreş'e bir bilet aldı.
Bu bilet üç ay için geçerli.
Bir bilet isterseniz elinizi kaldırın.
- Benim bir biletim yok.
- Biletim yok.
Bir biletin var mı?
Biletini unutma.
Bu bilet bir hafta daha geçerli.
Bu bilet için ayrılış tarihini değiştirebilir misiniz?
Bir biletim var.
Bilet nisanın yirmi dokuzuna kadar geçerli olacaktır.
Biletim nerede?
Tom bir bilet alması için Mary'ye para verdi.
Bu bilet üç gün boyunca geçerlidir.
Osaka'ya açık bir biletim var.
Onun bir bileti yok.
Biletimi kaybettim. Ne yapmalıyım?
Vagon ve koltuk numarası biletin üzerinde yazılı.
Bileti unutma.
Bu bileti onu isteyene verebilirsin.
Bilet alacağım sırada çantama göz kulak ol.
Otobüsle seyahat etmek için bir bilete ihtiyacın olacak.
Bir bilet almak için sadece butona basmalısın.
- Nereden bir bilet alabilirim?
- Nerede bir bilet satın alabilirim?
İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım.
O bileti Tom'dan mı aldın?
O bir bileti ödeyemediği için soför onun otobüsten inmesini söyledi.
Paris için bir bilet satın aldı.
Takeo cebinde biletini aradı.
Sanırım önceden bir bilet aldın.
Otobüse binmek için bir bilet almalısın.
- Biletin pazartesine kadar süresi var.
- Bilet pazartesiye kadar geçerli.
Biletini kaybettin mi?
Eğer yeterli parasını olmadığını bilseydi Tom Mary'nin biletini ödeyebilirdi.