Examples of using "Eintreten" in a sentence and their turkish translations:
Girme.
- Girebilir miyim?
- Girmeye iznim var mı?
Girmesine izin ver.
bir kutuptan giriyor
O çok yakında olacak.
- Girebilir miyim?
- Girmeye iznim var mı?
Lütfen girmeden önce kapıyı vurun.
Biz haklarımızı savunmalıyız.
Hâlâ girmemize izin verilmiyor.
Her zaman haklarımız için ayağa kalkmalıyız.
Bu olacak.
Giremezsiniz, yasak.
Girebilir miyim?
Giremedim, çünkü kapı kilitliydi.
Bir yere girerken sağ ayakla girmezseniz
Bir spor kulübüne katılmak istiyorum.
İçeri girmeden önce kapıyı çal lütfen.
Girebilir miyim?
arkadaşım başkasının hipotezi ile bilime girilmez
Onun odaya girmesi için adam kenara çekildi.
İçeri girdiğinde şapkanı çıkar.
Bütün değişiklikler, hatta nadiren olanlar dahi, hüzne sebep olur. Çünkü geride bıraktığımız her şeyde bir parçamız vardır. Yeni bir başlangıç yapmadan önce, öncekilerle vedalaşmamız gerekir.
Eğer hayatıma girmek istiyorsan: kapı açık. Eğer benden uzaklaşmak istiyorsan: kapı açık. Sadece bir isteğim var senden: kapıda durma çünkü öyle trafiği tıkıyorsun!