Examples of using "Bleib" in a sentence and their turkish translations:
Kal!
Dur, dur!
- Yerde kal!
- Eğil!
Engelleme.
Sakin kal.
Orada kal.
Zayıf kal.
Güçlü kal.
Buna sıkı tutun.
- Sessiz ol!
- Sessiz olun!
Sakin ol.
Bizimle kal.
Bir süre kalın.
Benimle kal.
Tam orada kal.
O kızdan uzak dur!
Ondan uzak dur!
Arabada kal.
Orada kal.
Şimdi orada kal.
Bir süre kalın.
Tom'dan uzak dur.
Konuya sadık kal.
Allah aşkına benden uzak dur.
Lütfen duyma uzaklığında kal.
Ellerini boğazımdan çek!
Biraz daha uzun kalın.
Tom'la birlikte burada kal.
Pozitif kalın.
Ben kalıyorum.
Neden bir süre kalmıyorsun?
Artık Tom'la kal.
Lütfen biraz daha kal.
Bizimle burada kal.
Bizimle kal, Tom.
Benimle kal, Tom.
- Odanda kal.
- Odanızda kalın.
Tom'la olmaya gidin.
Tom orada tek başına kaldı.
Benimle burada kal.
Arkamda kal.
Burada benimle kal.
aramızda kalsın ama muhtemelen
Ondan uzak kal.
Burada kal!
Geride kalmasını söyledim.
Uyanık kal.
Sakin ol.
Sadece yakın kal.
Ben geri dönünceye kadar burada kal.
Uzak dur!
Çok uzun kalma.
Etrafta dolaşsan iyi olur.
- Sakin olun.
- Sessiz ol.
- Sakin kal.
Bir yere gitme, orada kal.
Bir yere gitme, orada kal.
Bir yere gitme, orada kal.
fakat sıkı durun bunun asıl ilginç tarafı
Burada kal ve onu bekle.
- Bir süre kalıp dinleyin!
- Bir süre kal ve dinle.
Orada dur.
Gitme. Burada benimle kal.
- Evde kalın.
- Evde kal.
Olduğun yerde kal. Ben yoldayım.
Gitme. Sen bize rahatsızlık vermiyorsun.
Bu odada onunla kal.
Burada kal ve sessiz kal.
Havuzda biraz daha kalacağım.
Tom ile kal.
Tam burada dur.
Kal ve bizimle bir içki al.
Uzak dur.
Çok kötü üşüttüğüm için benden uzak durun.
Lütfen sana ihtiyacım olduğunda, yanımda ol.
Diğer sürücünün kör noktasında durmayın.
Onu yapmaya devam et.
- Ciddi ol.
- Ciddi olun.
Yakın dur.
Çok uzun süre olma.
Akşam yemeği için kalın.
Bir şey yapmaya karar verdikten sonra ona sadık kalın.
- Lütfen oturun.
- Lütfen oturmuş biçimde kalın.
- Lütfen oturmaya devam edin.
- Lütfen ayağa kalkmayın.
Evde kalmak, kendinizi izole etmek ve dış dünyayla sıfır kontakta bulunmak.
Buralarda kalmayın.
Burada dur.
Dur, yoksa vuracağım.
Ben dönünceye kadar burada bekle.
Orada kal ve kıpırdama!
Eğer acelen yoksa lütfen biraz daha kal.
Hava akımına doğru mu gitmek istiyorsunuz? Pekâlâ, o zaman bana eşlik edin.
- Lütfen görüşelim.
- Lütfen temasta kal.
Olduğun yerde kal.