Examples of using "Disko" in a sentence and their turkish translations:
Disko boş.
Kulübün içi gerçekten gürültülüydü.
Tom'la bazen kulüpte karşılaşırım.
Ben bazen onunla kulüpte karşılaşıyorum.
Diskoya girmeyi zor bulduk.
Bunu bir kulüpte konuşmamamız gerekir.
O öğrenciyken, sık sık diskoya giderdi.
Onlar diskoya gitmemize izin vermezler.
Kulübün dışındaki kuyruk köşeye kadar uzanıyordu.
Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
Saat ona kadar geri dönmesi şartıyla onun diskoya gitmesine izin verildi.
Kulübe gitmeden önce evde önceden içelim, çünkü biraz para tasarruf etmek istiyorum.