Examples of using "Leer" in a sentence and their turkish translations:
“Otoparklar bomboş,…
- Pili bitti.
- Pilin şarjı bitti.
- Pil bitmiş.
Hesabınız boş.
O boş.
Boştu.
Çantalarını boşalt.
Mağaza nispeten boştu.
Benim pil neredeyse ölmüş.
Tom cüzdanı neredeyse boş.
Araba bataryam ölmüş.
Konteyner boş.
Akü ölü.
Bataryamın şarjı bitmiş.
Sokaklar boştu.
Tüm çekmeceler boştu.
Park yeri boş.
Pilin şarjı bitti.
Hesabınız boş.
Oda boş.
Bu ev boş.
Ev boş.
Ofis boş.
Garaj boştu.
Laboratuvar boş.
Ahır boştu.
Onun elleri boştu.
Kutu boş.
Oda boştu.
Tom'un odası boş.
Otobüs boştu.
Bardak boş.
- Tiyatro boştur.
- Tiyatro boş.
Disko boş.
- Depo boş.
- Tank boş.
Ahır boş.
- Ofis boş.
- Kiler boş.
- Büfe boş.
Sokak boş.
Bekleme odası boş.
Neredeyse boş.
Fincan boştu.
Dolap boş.
Cezve boş.
Ev boştur.
Konteyner boş.
Evimiz boş.
Benim çantam boştur.
Kiler boştu.
Sinema salonu boştu.
Fincan boş.
- Dolabımız boş.
- Buzdolabımız bomboş.
Sokaklar ıssız.
Otobüs boş geldi.
Kutu neredeyse boş.
Otopark hemen hemen boş.
Otobüs neredeyse boştu.
Kutu boş değil.
Sınıf neredeyse boştu.
Park neredeyse boştu.
Tren neredeyse boştu.
Oda uzun süredir boş.
Odayı boş buldum.
Oh, hayır! Benzinimiz bitti!
Bu sayfa bilerek boş bırakılmıştır.
Hayatım onsuz boş.
Otobüs neredeyse tamamen boştu.
Köşedeki ev boş görünüyor.
Ev boş görünüyor.
Hayat Tom olmadan boş olurdu.
Kafesi boş buldum.
Kutuyu boş buldum.
Sanıyorum ki pil bitti.
Hayatım sensiz tamamen boş olurdu.
Bavullardan biri tamamen boş.
Kutu açık va boştu.
Çok fazla seçicilik yaparsan hiçbir şey elde edemezsin.
Evin yıllardır boş bulunuyor.
Şu anda bardağın yarısı dolu mu yoksa yarısı boş mu?
- Bir kedi haricinde ev boştu.
- Ev bir kedi dışında boştu.
Depo, bir mobilya parçası dışında boştu.
Ben başımın boş olmadığını düşünüyorum.
Sen olmadan yaşamım tamamen anlamsız olurdu.
Okulun arkasındaki araç park yeri hemen hemen boş.
Ben kutuyu açtım. Boştu.
Kutuyu açtığımda kutu boştu.