Translation of "Blutet" in Turkish

- Deine Stirn blutet.
- Ihre Stirn blutet.

Alnın kanıyor.

Tom blutet.

Tom kan kaybediyor.

Der Hund blutet.

Köpek kan kaybediyor.

Mein Knie blutet.

Benim dizim kanıyor.

Meine Nase blutet.

Burnum kanıyor.

Seine Nase blutet.

- Onun burnu kanıyor.
- Burnu kanıyor.

Sein Zeh blutet.

Parmağı kanıyor.

Sein Finger blutet.

Onun parmağı kanıyor.

Mein Herz blutet.

Kalbim kanıyor.

Ihre Nase blutet.

Onun burnu kanıyor.

Der Hase blutet am Ohr.

Tavşanın kulağı kanıyor.

- Wenn eine Schnittwunde blutet, drücke sie ab!
- Wenn eine Schnittwunde blutet, wende Druck an!

Bir kesik kanıyorsa, üzerine baskı uygula.

- Du blutest an der Nase.
- Ihre Nase blutet.
- Deine Nase blutet.
- Du hast Nasenbluten!

Burnun kanıyor.

- Ich habe Zahnfleischbluten.
- Mein Zahnfleisch blutet.

Benim diş etlerim kanar.

- Du blutest.
- Sie bluten.
- Ihr blutet.

Sen Allah'ın cezasısın.

- Mir blutet das Herz.
- Das bricht mir das Herz.

Yüreğim kan ağlıyor.

- Dem Kind blutet die Nase.
- Das Kind hat Nasenbluten.

Çocuğun burnu kanıyor.