Examples of using "Stirn" in a sentence and their turkish translations:
Alnın kanıyor.
O, kaşlarını kırıştırdı.
Markku kaşlarını çattı.
Tom eliyle Mary'nin alnını yokladı.
Ben kaşlarımı çattım.
Kaşlarını çattı.
boyun damarları şişti, alnı terledi,
O, onu alnından öptü.
O, beni alnımdan öptü.
Tom Mary'nin alnından öptü.
Alnımı onunkine bastırdım.
Tom kaşını kaldırdı.
Tom'u alnından öptüm.
Alnından bir damla ter aktı.
Kızını alnından öptü.
Tom ve Mary ikisi de kaşlarını çatıyordu.
Tom kaşlarını çattı.
- Alnından teri sildi.
- Alnındaki teri sildi.
Mary alnından teri sildi.
Tom alnındaki teri sildi.
O, kaşlarını çattı ve sırtını döndü.
Tom alnında birkaç kırışıklık edinmeye başladı.
Mary, Tom'un alnına bir havlu koydu.
Tom, Mary'nin alnına bir sıcak su torbası koydu.
Tom, Mary'nin alnına ıslak bir havlu koydu.
Senin alnın oldukça sıcak. Sanırım ateşin var.
Adam silahı alnına dayadı ve tetiği çekti.
Şirket bu saldırıları nasıl geçiştireceğini hemen bilmedi.
Tom ateşi olup olmadığını anlamak için Mary'nin alnını elledi.
O küçük kızını alnından öptü, onu kutsadı ve kısa bir süre sonra öldü.
Polis Tom'u alınının ortasındaki bir kurşun deliğiyle yerde yatarken buldu.
Mary bir sıcak su şişesini bir havluyla sardı ve onu Tom'un alnına yerleştirdi.
"Terden sırılsıklamım." "Öyleyse duş aldığından emin ol."
Patrona o şekilde karşı çıkman bayağı büyük cesaretti.
Üç doktor odadan çıkar çıkmaz Peri, Pinokyo'nun yatağına doğru gitti ve alnına dokununca onun ateşler içinde yandığını gördü.