Examples of using "Nase" in a sentence and their turkish translations:
Burnum akıyor.
Burnum kaşınıyor.
Burnun kanıyor.
Burnunuz akıyor.
Burnum kaşınıyor.
- Burnu kanadı.
- Onun burnu kanadı.
Burnum kanıyor.
- Onun burnu kanıyor.
- Burnu kanıyor.
Mary'nin burnu kanıyordu.
Onun burnu kanıyor.
Burnunu sil.
ve bir kırmızı burundur.
Burnum tıkalı.
Sümkür.
Burnunuzdan nefes alın.
- Ben sadece makyajımı tazeleyeceğim.
- Ben sadece tuvalete gideceğim.
Burunlarımızla koklarız.
O yüzünün üstüne düştü.
Onun uzun bir burnu var.
Büyük bir burnun var.
Tom'un büyük bir burnu var.
Onun büyük burnu mu var?
Onun büyük bir burnu var mı?
Tom'un burnu kızarmıştı.
Burnum akıyor.
Bu benim burnumun dibinde oldu.
- Burnunuzu karıştırmayın.
- Burnunu karıştırma.
Tom'un tıkalı bir burnu var.
Tom burnunu kaşıdı.
Büyük bir burnum var.
Onun büyük bir burnu var.
Rudolph'un kırmızı bir burnu var.
Burnundan bir damla ter aktı.
burnunun ucunu sürekli yukarıya doğru kaldırma ise çakılması gerekmez mi?
Başkalarının işlerine burnunu sokma.
Kendi işlerine bak.
Ondan usandım.
Burnumu kaşımak istiyorum.
Bir filin uzun bir burnu vardır.
Lütfen burnunuzdan nefes alın.
Tom burnumu kırdı.
- Bundan bıktım.
- Bıktım bundan.
- Bundan gına geldi.
Burnunu karıştırma!
Tom onun burnunu kırdı.
Ben Tom'un burnunu kırdım.
Ondan bıktım!
Benim çok küçük bir burnum var.
Bir kar tanesi Mary'nin burnunun ucuna indi.
Tom burnunu pencereye dayadı.
Lütfen işlerime burnunu sokma.
Şikâyetinden bıktık.
Burnun arka tarafına gireceğiz.
Yemeği de burnuyla bulur.
Öğretmen burnunu her şeye sokar.
- Ben burnumdan nefes alamıyorum.
- Burnumdan nefes alamıyorum.
Matematikten bıktım.
Burnunu temizle.
Boğazım ağrıyor ve burnum akıyor.
burnunu pencereye yasladı.
Başkasının işine burnunu sokma!
Fransızcadan bıktım.
Benim özel hayatına burnunu sokma.
Başkasının işine burnunu sokma.
Benim kişisel işlerime burnunu sokma.
Tom tökezledi ve kapaklandı.
Burnuna ne oldu?
Hamburgerlerden bıktım.
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.
O benim sorunlarımdan bıktı.
Ben bir mendille burnumu siliyorum.
Burnumu başkalarının işine sokmam.
O, diliyle burnuna dokunabilir.
Gözlüğüm burnumdan aşağı kaymaya başladı.
Tom bir mendile burnunu sümkürdü.
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.
Tom koluna burnunu sildi.
Onun gözü şişmişti ve burnu kanıyordu.
Sfenks'in burnuna ne oldu?
Ben fast food yemekten usandım.
Burnundan nefes al, ağzından değil.
Üst damak burnun arka tarafını tamamen kapatıyor.
Ölümle burun buruna olanlar onlar
Onun şikâyetlerini dinlemekten usandım.
Uzun konuşmasından bıktım.
Kapıyı yüzüme doğru kapadı.
Tom kapıyı yüzüme kapattı.
Her zaman canının istediğini yapamazsın.
O, erkek arkadaşına vurdu ve onun burnunu kırdı.
Tom tüm şikâyetlerinden bıktı.
Bir deniz aslanı burnunda bir topu dengeleyebilir.
Çocuğun burnu kanıyor.
Sen kesinlikle onu kandırdın.
Tom'un seni kandırmasına izin verme.
Otomobil satıcısı müşterisini kasıtlı olarak yanılttı.