Translation of "Binnen" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Binnen" in a sentence and their turkish translations:

- Sie wird es binnen 24 Stunden machen.
- Sie macht das binnen 24 Stunden.

O, 24 saat içinde onu yapacak.

Binnen einer Stunde sind wir da.

Bir saat içinde oraya varacağız.

Er wird binnen drei Stunden zurückkommen.

O, üç saat içinde dönecek.

Sie wird binnen drei Stunden zurückkommen.

O 3 saat içinde dönecektir.

Sie erreichte die andere Seite binnen 10 Minuten.

O, 10 dakika içinde diğer tarafa vardı.

Das Militär schlug den Aufstand binnen weniger Stunden nieder.

Ordu birkaç saat içinde başkaldırıyı çökertti.

Binnen zehn Stunden nach seinem Universitätsabschluss kam Tom bei einem Verkehrsunfall ums Leben.

Tom üniversiteden mezun olduktan sonra 10 saat içinde bir trafik kazasında hayatını kaybetti.

- Kurzum, binnen Kurzem ist das Leben um.
- Langer Rede kurzer Sinn: Die Lebenszeit ist schnell dahin.

Kısacası, yaşam kısadır.

Binnen zehn Minuten sprang Tom aus dem Bett, zog sich etwas an, frühstückte und war aus dem Haus.

Tom, yataktan dışarı fırladı, bazı giysiler giyiverdi, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı.

- Die Weltbevölkerung nimmt derart schnell zu, dass sie sich binnen vierzig Jahren verdoppeln wird.
- Die Weltbevölkerung nimmt derart schnell zu, dass sie sich innerhalb von vierzig Jahren verdoppeln wird.
- Die Weltbevölkerung nimmt derart schnell zu, dass sie sich in vierzig Jahren verdoppelt haben wird.

Dünya nüfusu o kadar hızlı bir şekilde artıyor ki, kırk yıl içerisinde ikiye katlanmış olacak.