Translation of "Bereust" in Turkish

Du bereust diese Entscheidung noch.

Bu karardan pişmanlık duyacaksın.

Sage nichts, was du später einmal bereust!

İleride pişman olacağın bir şey söyleme.

Tue nichts, was du später einmal bereust!

- İleride pişman olacağın bir şey yapma.
- Daha sonra pişman olacağın bir şeyi yapma.

Bereust du es, dir die Haare geschnitten zu haben?

Saçını kestirdiğin için pişman mısın?

Lass dich zu nichts provozieren, was du später bereust!

Pişman olacağınız bir şey yapmak için tahriklere kapılmayın.

Aufzubauen ist viel schwerer. Bereust du etwas in deinem Leben?

Tekrar inşa etmek ise çok daha zordur. Hayatında pişman olduğun bir şey var mı?

Bereust du es, dass du dir diese Tätowierung hast machen lassen?

O dövmeyi yaptırdığına pişman mısın?

Bereust du es nicht, dass du dir diese Tätowierung hast machen lassen?

O dövmeyi yaptırdığına pişman değil misin?

Ich will nur nicht, dass du etwas tust, was du später bereust.

Sadece üzüleceğin bir şey yapmanı istemiyorum.

- Lass dich nicht dazu provozieren, etwas zu sagen, was du später bereust.
- Lasst euch nicht dazu provozieren, etwas zu sagen, was ihr später bereut.
- Lassen Sie sich nicht dazu provozieren, etwas zu sagen, was Sie später bereuen.

Pişman olacağınız bir şey söylemek için tahriklere kapılmayın.