Translation of "Bürgermeister" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "Bürgermeister" in a sentence and their turkish translations:

Bist du der Bürgermeister?

Belediye başkanı sen misin?

Wir wählten ihn zum Bürgermeister.

Biz onu belediye başkanı seçtik.

Er wurde als Bürgermeister wiedergewählt.

- Belediye başkanlığına tekrardan şeçildi.
- Belediye başkanlığına tekrardan seçildi.

Er wurde zum Bürgermeister gewählt.

O, belediye başkanı seçildi.

Er kritisierte den Bürgermeister scharf.

Belediye başkanını sert bir biçimde eleştirdi.

Er wurde als Bürgermeister vereidigt.

Ona bir belediye başkanı olarak yemin ettirildi.

Der Bürgermeister gewann die Wahl.

Belediye başkanı seçimi kazandı.

Sind Sie nicht der Bürgermeister?

Belediye başkanı sen değil misin?

Wir haben ihn zum Bürgermeister gewählt.

Biz onu belediye başkanı seçtik.

Er wurde erneut zum Bürgermeister gewählt.

Tekrar belediye başkanı seçildi.

Der Bürgermeister ist gerade nicht abkömmlich.

Belediye Başkanı şimdi müsait değil.

Er gab dem Bürgermeister die Hand.

O, belediye başkanı ile tokalaştı.

Sie verlangten, dass der Bürgermeister zurücktritt.

Onlar belediye başkanının çekilmesini istediler.

Der Bürgermeister verlieh ihm den Stadtschlüssel.

Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.

Tom wurde 2013 zum Bürgermeister gewählt.

Tom 2013'te belediye başkanlığına seçildi.

Wir wählten Tom Jackson zum Bürgermeister.

Belediye başkanlığına Tom Jackson'u seçtik.

Der Bürgermeister von London mag keine Gelenkbusse.

Londra Belediye Başkanı körüklü otobüsleri sevmez.

Wir hatten dem Bürgermeister nichts zu sagen.

Belediye başkanına bir şey söylemek zorunda değildik.

Er wurde zum Bürgermeister der Stadt gewählt.

O, şehrin belediye başkanı seçildi.

Der Bürgermeister sprach zu einer großen Menge.

Belediye başkanı büyük bir kitleye hitap etti.

Der Bürgermeister wandte sich an die Öffentlichkeit.

- Belediye başkanı genele hitap etti.
- Belediye başkanı halka hitap etti.

Tom Jackson ist zum Bürgermeister gewählt worden.

Tom Jackson belediye başkanı seçildi.

Der Bürgermeister bestritt, Bestechungsgeld genommen zu haben.

Belediye başkanı rüşvet aldığını yalanladı.

Man sagt, der Bürgermeister soll bestechlich sein.

Belediye başkanının rüşvet aldığı söyleniyor.

Der Bürgermeister von Toronto wurde beim Crackrauchen gefilmt.

Toronto'nun belediye başkanı bantta kokain içerken yakalandı.

Der Bürgermeister wird in Kürze seinen Rücktritt verkünden.

Belediye başkanı yakında istifa kararını açıklayacak.

- Tom kandidierte als Bürgermeister.
- Tom kandidierte für das Bürgermeisteramt.
- Tom trat als Kandidat bei der Wahl zum Bürgermeister an.

- Tom belediye başkanlığı için yarıştı.
- Tom belediye başkanlığına aday oldu.

Selbst als Ekrem İmamoğlu der Bürgermeister von Beylikdüzü war

hatta Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü belediye başkanı olduğunda

Zum Erstaunen der ganzen Stadt, wurde der Bürgermeister verhaftet.

Bütün şehir hayrete düştü, belediye başkanı tutuklandı.

Der Bürgermeister durchtrennte das Band mit einer riesigen Schere.

Belediye başkanı dev bir makasla kurdeleyi kesti.

Ein Film darüber, was selbst dem ehrlichen Bürgermeister passiert ist

dürüst olan belediye başkanın bile başına neler geldiğini anlatan bir film

Tom entschied sich, für die Wahl zum Bürgermeister zu kandidieren.

Tom belediye başkanlığı için aday olmaya karar verdi.

Es ist bedauerlich, dass unser Bürgermeister Toronto Anrüchigkeit und Schande gebracht hat.

Belediye başkanımızın Toronto'ya şöhret ve utanç getirmesi talihsizliktir.

Der frühere Bürgermeister Londons, Boris Johnson, war der Führer der Kampagne für den "Brexit".

Eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson "Brexit" için kampanyanın lideriydi.