Examples of using "Ausmachen" in a sentence and their turkish translations:
Küçük değişiklikler büyük bir fark yaratabilir.
Dışarıda bekler misin?
Ama tam nerede olduklarını göremiyorlar.
Hey, ışıkları söndürebilir misin?
Çocuklarıma bakar mısın?
Benimle gelir misiniz?
Sorunun kaynağını bulamıyorum.
Karibu ultraviyole ışınlarını kullanarak kurtların yerini saptayabilir.
Kapıyı açık bırakır mısınız?
- Bu sözlüğü kullanabilir miyim?
- Bu sözlüğü kullanmamın bir sakıncası var mı?
- Biraz beklemenizin sakıncası var mı?
- Biraz bekler misiniz?
Bazen küçük bir değişiklik büyük bir fark yaratabilir.
Bunu yemesem olur mu?
Beni beklemenin senin için sakıncası olmadığını düşündüm.
Tom'a şehri gösterir misin?
Bana bir şeyde yardım eder misin?
Onun yerine Fransızca konuşsak bir sakıncası var mı?
Tom'a bir şey sormamın bir sakıncası var mı?
Tom dönünceye kadar burada beklememizin bir sakıncası var mı?
Burada bir süre kalmamızın bir sakıncası var mı?
Işıkları kapatırsan, minnettar kalırım.
Tom'un Marry'yi beklemekten rahatsız olmayacağını sanıyordum.
Radyoyu kapatabilir misin, lütfen?
Jim bizi beklemesinin bir sakıncası olmayacağını söyledi.
Onu bir kez daha biraz daha ayrıntılı açıklar mısın?
Sakıncası yoksa yüzmeye gittiğimde eşyalarıma bakar mısın?
Tom'la bir saniye yalnız konuşmamın bir sakıncası var mı?
Sandalyemiz yok. Ayakta dururken yer misin?
Televizyonu kapatabilir miyim?
Soruyu tekrarlar mısın?
Pencereyi kapatmamın bir sakıncası var mı? Biraz üşüyorum.
Benim için bu mektubu postalar mısın?
Bana ne yaptığını söyler misin?
Bu mektubu benim için gönderir misin?
Bana nereye gittiğini söyler misin?
Bana kimi beklediğini söyler misin?
Bana neden burada olduğunu söyler misin?
Radyoyu kapatmanı istiyorum.
Pencereyi açar mısın?