Translation of "Ausland" in Turkish

0.095 sec.

Examples of using "Ausland" in a sentence and their turkish translations:

- Ich möchte ins Ausland gehen.
- Ich möchte ins Ausland fahren.

Ben yurtdışına gitmek istiyorum.

- Du besuchst Konferenzen im Ausland.
- Sie besuchen Konferenzen im Ausland.

Yurtdışında konferanslara katılıyorsun.

- Ich will ins Ausland gehen.
- Ich möchte ins Ausland gehen.

- Yurt dışına çıkmak istiyorum.
- Yurt dışına gitmek istiyorum.

- Warst du jemals im Ausland?
- Wart ihr schon mal im Ausland?
- Sind Sie je im Ausland gewesen?

Hiç yurt dışında bulundun mu?

Er studierte im Ausland.

O, yurt dışında eğitim gördü.

Ich studiere im Ausland.

Yurt dışında öğrenim görüyorum.

Er ging ins Ausland.

O yurtdışına gitti.

Er ist im Ausland.

O yurt dışında.

Tom studierte im Ausland.

Tom yurt dışında okudu.

Tom ging ins Ausland.

Tom yurt dışına gitti.

Tom ist im Ausland.

Tom yurtdışında.

Ich gehe ins Ausland.

Yurt dışına çıkıyorum.

Tom lebt im Ausland.

Tom yurt dışında yaşamaktadır.

Tom war im Ausland.

Tom yurtdışındaydı.

- Ich war nie im Ausland.
- Ich war noch nie im Ausland.

Yurt dışında hiç bulunmadım.

- Wie oft gehst du ins Ausland?
- Wie oft gehen Sie ins Ausland?
- Wie oft geht ihr ins Ausland?

- Yurtdışına ne kadar sıklıkla gidersiniz?
- Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?

- Warst du schon mal im Ausland?
- Waren Sie schon mal im Ausland?
- Wart ihr schon mal im Ausland?

Yurtdışında bulundun mu?

- Wieso willst du im Ausland studieren?
- Warum wollt ihr im Ausland studieren?

- Neden yurtdışında okumak istiyorsun?
- Neden yurtdışında okumak istiyorsunuz?
- Neden yurtdışında öğrenim görmek istiyorsunuz?

- Er war noch nie im Ausland.
- Er ist nie im Ausland gewesen.

- O, hiç yurt dışında bulunmadı.
- O hiç yurt dışına gitmedi.

- Er ist allein ins Ausland gegangen.
- Er ist allein ins Ausland gefahren.

- O tek başına yurt dışına gitti.
- Tek başına yurtdışına çıktı.

Sie lebt gerade im Ausland.

O yurt dışında yaşıyor.

Ich will im Ausland studieren.

Yurt dışında eğitim yapmak istiyorum.

Leider wohnt sie im Ausland.

Ne yazık ki o yurt dışında yaşıyor.

Er reist oft ins Ausland.

O sık sık yabancı ülkelere seyahat eder.

Sie ist ins Ausland gegangen.

O, yurtdışına gitti.

Wie war es im Ausland?

Yurt dışı nasıldı?

Tom will im Ausland studieren.

Tom yurt dışında okumak istiyor.

Ich möchte ins Ausland gehen.

Yurt dışına çıkmak istiyorum.

Ich habe im Ausland studiert.

Ben yurtdışında eğitim aldım.

Warst du jemals im Ausland?

- Daha önce hiç ülke dışında bulundun mu?
- Hiç yurt dışına çıktın mı?

Reist du oft ins Ausland?

Sık sık yurtdışına çıkar mısın?

Möchtest du im Ausland studieren?

Yurt dışında okumak ister misin?

Mein Bruder wohnt im Ausland.

Erkek kardeşim yurtdışında yaşıyor.

Ich fahre oft ins Ausland.

Sık sık yurt dışına çıkarım.

- Planst du ins Ausland zu gehen?
- Hast du vor, ins Ausland zu gehen?

Yurtdışına gitmeyi planlıyor musunuz?

- Mein Bruder will im Ausland studieren.
- Mein älterer Bruder will im Ausland studieren.

Ağabeyim yurt dışında öğrenim görmek istiyor.

- Wir müssen das vom Ausland kaufen.
- Wir müssen das aus dem Ausland beziehen.

Biz onu yurt dışından satın almak zorundayız.

- Er war noch nie im Ausland.
- Er ist noch nie im Ausland gewesen.

- O, hiç yurt dışında bulunmadı.
- O hiç yurt dışına gitmedi.

- Wie lange bist du schon im Ausland?
- Wie lange seid ihr schon im Ausland?
- Wie lange sind Sie schon im Ausland?

Ne kadar süredir yurt dışındasınız?

- Heutzutage reisen viele junge Japaner ins Ausland.
- Heutzutage bereisen viele junge Japaner das Ausland.

Birçok genç Japon bu günlerde yurt dışına seyahat ediyor.

- Wie lange bist du im Ausland geblieben?
- Wie lange sind Sie im Ausland geblieben?

Yurt dışında ne kadar süre kaldın?

- Ich habe noch nie im Ausland gewohnt.
- Ich habe noch nie im Ausland gelebt.

Ben yurtdışında hiç yaşamadım.

Würdest du gern ins Ausland gehen?

Yurt dışına gitmek ister misin?

Ins Ausland reisen ist sehr interessant.

Yurt dışında seyahat etmek çok ilginçtir.

Wir müssen sie im Ausland kaufen.

Onları yurt dışından almak zorundayız.

Er fährt jedes Jahr ins Ausland.

Her yıl denizaşırı ülkelere gider.

Ich war noch nie im Ausland.

Hiç yurt dışında bulunmadım.

Sie ist nie ins Ausland gereist.

O, asla yurt dışına gitmedi.

Immer mehr Amerikaner gehen ins Ausland.

Gittikçe daha fazla Amerikalı yurt dışına gidiyor.

Tom war noch nie im Ausland.

Tom hiç yurt dışında bulunmadı.

Im Ausland sind wir alle Ausländer.

Biz hepimiz diğer ülkelerde yabancıyız.

Mein Sohn studiert auch im Ausland.

Oğlum da yurtdışında okuyor.

Mein Bruder will im Ausland studieren.

Erkek kardeşim yurt dışında eğitim görmek istiyor.

Möchtest du gern ins Ausland gehen?

Yurt dışına gitmek ister misin?

Ich habe viele Freunde im Ausland.

Yabancı ülkelerde bir sürü arkadaşım var.

Ich kam aus dem Ausland zurück.

Yurt dışından döndüm.

Er muss sie im Ausland kaufen.

Onları yurt dışından satın alıyor olmalı.

Warst du schon mal im Ausland?

Hiç yabancı bir ülkeyi ziyaret ettin mi?

Jim war noch nie im Ausland.

Jim hiç yurt dışında bulunmadı.

Sie ist seither im Ausland geblieben.

O zamandan beri yurt dışında kalmaktadır.

Mein Vater reist manchmal ins Ausland.

Babam bazen yurtdışına gider.

Ich überlege, ins Ausland zu gehen.

Yurtdışına gitmeyi düşünüyorum.

Mein Navi funktioniert im Ausland nicht.

Benim uydu navigasyon cihazı yurt dışında çalışmıyor.

Tom fährt jedes Jahr ins Ausland.

Tom her yıl yurt dışına gider.

Nächstes Jahr gehe ich ins Ausland.

Gelecek yıl yurt dışına gideceğim.

Tom ist im Ausland, nicht wahr?

Tom yurtdışında, değil mi?

Tom will nächstes Jahr ins Ausland.

Tom gelecek yıl yurt dışına gitmek istiyor.

- Ich träume davon, im Ausland zu studieren.
- Mein Traum ist es, im Ausland zu studieren.

Hayalim yurt dışında eğitim almak.

- Ich möchte in ein anderes Land ziehen.
- Ich möchte ins Ausland.
- Ich möchte ins Ausland ziehen.

Başka bir ülkeye gitmek istiyorum.

- Tom hat vor, nächstes Jahr im Ausland zu studieren.
- Tom will nächstes Jahr im Ausland studieren.

Tom, eğitimini gelecek yıl yurt dışında yapmayı planlıyor.

- Ist dies deine erste Reise ins Ausland?
- Ist dies Ihre erste Auslandsreise?
- Ist dies eure erste Reise ins Ausland?
- Ist dies Ihre erste Reise ins Ausland?

Bu sizin yurt dışına ilk seyahatiniz mi?

Nach der Heirat und Ansiedlung im Ausland

evlilik yapıp yurt dışına yerleşmesinden sonra

Ist dein Onkel immer noch im Ausland?

Amcan hâlâ yurt dışında mı?

Unsere Firma hat viele Kunden im Ausland.

Firmamızın yurt dışından birçok müşterisi var.

Er ist oft auf Geschäftsreise im Ausland.

İş için sık sık yurt dışına çıkar.

Er ist gerade aus dem Ausland zurückgekommen.

O az önce yurt dışından döndü.

Ich war dieses Jahr mehrmals im Ausland.

Bu yıl defalarca yurt dışında bulundum.

Ken entschied sich, ins Ausland zu gehen.

- Ken yurtdışına gitmeye karar verdi.
- Ken yurt dışına gitmeye karar verdi.

Ich hatte vor, ins Ausland zu gehen.

Ben yurt dışına gitmeye niyet etmiştim.

Fährst du im Urlaub manchmal ins Ausland?

Tatillerinizde bazen yurt dışına çıkıyor musunuz?

Mein Onkel lebte viele Jahre im Ausland.

Amcam yıllarca yurt dışında yaşadı.

Haben Sie schon einmal im Ausland studiert?

Hiç yurt dışında okudun mu?

Japan importiert verschiedene Rohstoffe aus dem Ausland.

- Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.

Er entschied sich, ins Ausland zu gehen.

- O, yurt dışına gitmeye karar verdi.
- O, yurtdışına gitmeye karar verdi.

Er war entschlossen, ins Ausland zu gehen.

O, yurt dışına gitmeye kararlıydı.

Die Flitterwochen werden im Ausland verbracht werden.

Balayı yurt dışında geçirilecek.

Ich werde nächstes Jahr ins Ausland gehen.

Gelecek yıl yurtdışına gideceğim.

Tom entschied sich, ins Ausland zu gehen.

Tom yurt dışına gitmeye karar verdi.