Examples of using "Auflösung" in a sentence and their turkish translations:
Kameram yüksek çözünürlükte videolar kaydedebilir.
Keyif, insanın rahatlaması değildir, dağılmasıdır.
Tom ve Mary boşandıklarını duyurdular.
Onun görüşüne göre, Euro bölgesi dağılmaktadır.
Halet Çambel Hitit hiyerogliflerinin çözülmesini sağlayan kişi
Bu resim çok düşük çözünürlüğe sahip, kalitesi çok düşük.