Examples of using "Ehe" in a sentence and their turkish translations:
Evliliğimiz bitti.
Evliliğe karşıyım.
Aynı cinsiyetten evlilik burada yasaldır.
Koşmadan önce yürümeyi öğren.
Bu benim üçüncü evliliğim.
Ben evliliğe karşıyım.
Sami evliliğini kurtarmak zorundaydı.
Buraya gelmeden önce Boston'da yaşıyordum.
Evlilikleri geçen yıl bitti.
Kurtarıcılar gelmeden önce o öldü.
Evlilik bazı insanları korkutur.
Tom ambulans gelmeden önce kan kaybından öldü.
Çok mutlu bir evlilik hayatı yaşadılar.
Tom buraya gelmeden gitmem lâzım.
7 yıllık evlilikten sonra ayrıldılar.
- Evliliğini kurtarmak adına çaba sarf etmen gerek.
- Evliliğini kurtarmak için uğraşmalısın.
- Evliliğini kurtarmak için çalışmalısın.
- Evliliğini kurtarmak için çalışmak zorundasın.
- Evliliğini kurtarmak için çalışman gerekiyor.
Ben şafaktan önce kalkarım.
İşler kötüye gitmeden gidelim.
- Bütün boşanmalarının temel sebebi evliliktir.
- Bütün boşanmalarının temel nedeni evliliktir.
Kilise evlilikten önce seksten uzak durmayı öğretir.
Dereyi görmeden paçayı sıvama.
Tom ve Mary'nin evliliği dağılmaya başladı.
Onlar karşılıklı anlaşmayla boşandılar.
Tom mükemmel bir evliliği olduğunu söylüyor.
Neden evlenene kadar bekleyelim?
Evlilik bir kâğıttan daha fazlasıdır.
Evlilik hayal fantaziler ile sürdürülmelidir.
İçeri girmeden önce ayakkabılarını çıkarmak zorundasın.
Yola çıkmadan önce her şeyi kapattığınızdan emin olun.
Ama neden kızlara evliliği hedeflemelerini öğretirken,
Bu yağmur şiddetlenmeden önce eve gidelim.
Ben bir şey söyleyemeden telefonu kapattı.
Babam benim evliliğimi asla onaylamayacak.
Tom öldürülmeden önce kötü bir biçimde dövüldü.
Tom kapıyı açmadan önce gözetleme deliğinden baktı.
O, hayalini gerçekleştirmeden önce öldü.
Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.
Ben oraya varmadan önce Tom'un gitmesine izin verme.
Maria eve gelmeden önce Tom uykuya daldı.
Çok geç olmadan önce şimdi hisselerini sat.
Bana her şeyi söyleyinceye kadar gitmiyorum.
Başarmadan önce uzun süre denedim.
Polis bulmadan önce Tom'u bulmak zorundayız.
Tom buraya gelene kadar ben gerçekten bir şey yapamam.
Alain, evliliğinden mutlu değil ya da memnun.
Mektubu postalamadan önce pul yapıştırmayı unuttum.
Tom ve Mary boşandıklarını duyurdular.
O aptalca bir şey yapmadan önce onu bulmak zorundayım.
Horoz ötmeden önce sen beni üç kez inkâr edeceksin.
Tom soyunmadan önce perdeleri kapattı.
Ne yazık ki, o, rüyasını anlamadan öldü.
Onların evliliğinin başı dertte olduğuna dair söylentiler var.
Çim yetişmeden önce at ölür.
Tom evlenmeden önce futbol oynardı.
Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.
Yatmadan önce ateşi söndürsen iyi olur.
Evliliğinde bir şeyin yanlış olduğunu ima etti.
O aptalca bir şey yapmadan önce onu bulmak zorundayız.
Onları senin için toplamadan önce çantalarını toplamaya başlasan iyi olur.
Ben mektubu mühürlemeden önce birkaç kelime ekleyin.
Yağmur yağmadan önce onu içeriye geri getirdiğinden emin ol.
İmzalamadan önce sözleşmeyi iyi şekilde gözden geçir.
O, okula gitmeden önce saçını yıkardı.
O çıkmadan önce onunla bağlantı kurmak zorundaydık.
İyi bir evlilik her iki oyuncunun da kazandığı bir oyundur.
Tom'un yeni karısı onun ilk evliliğindeki kızından daha genç.
Baba, ben uyumadan bana bir öykü okur musun?
İki insan birbirini anlarsa evlilik harika bir şey olabilir.
Tom kapıyı açtı ve içeri girmeye karar vermeden önce dinledi.
Sen onu öğrenmeden önce hayat zaten bitecek.
Mary'nin çalma fırsatı olmadan Tom kapıyı açtı.
Ben başka bir şey yapmadan önce bu mektupla uğraşmak istiyorum.
Tom ona söylemeden önce kim olduğumu biliyordu.
İşe geri dönmeden önce sıcak bir duş istiyorum.
Aşk evlilikle tedavi edilebilen geçici bir deliliktir.
Tom boğazını temizledi ve konuşmaya devam etti.
Tom tekrar Chicago'ya taşınmadan önce üç yıl boyunca Boston'da yaşadı.
Tom konuşmaya başlamadan önce Mary duyamayacak kadar uzaklaşıncaya kadar bekledi.
Tom yağmur başlamadan önce hemen terk etmemizi önerdi.
Dışarı çıkmadan önce saçını tara.
Erdemler ve kızlar güzel olduklarını bilmeden önce en güzeldirler.
Evlenene kadar beklemek istiyorum.
Evlenene kadar beklemek istiyor.
O, evlenene kadar beklemek istiyor.
Tom biriyle konuşmadan önce yemek yemeyi bitirmek istiyor.
Tayvan, eşcinsel evliliği resmi kılan ilk Asya ülkesi oldu.
Bomba, patlamadan birkaç dakika önce etkisiz hale getirildi.
Teslim etmeden önce kağıdını kontrol etmeyi unutmamalısın.
Tom taze suyla yeniden doldurmadan önce, suyu şişeden boşalttı.
Satın almadan önce arabayı test sürüşü için alabilir miyim?
Tom'un üçüncü evliliği mutsuzdu ve hâlâ bir kez daha boşanmayı düşünüyordu.
Deneyinceye kadar ne yapabileceğini bilemezsin.
Onu ziyarete gitmeden önce, onun evde olduğundan emin olmalısın.
Eve dönmeden önce yapacak daha çok işimiz var.
Tom bana bir şey söylemeye çalıştı fakat Mary bir şey söyleyemeden onun sözünü kesti.
O, emekli olmadan önce, bir üniversitede bir araştırma okulu müdürünün sekreteri olarak çalıştı.
Aşk evlilik tarafından tedavi edilebilen bir sevgi olarak tanımlandı.
Tom ve Mary birbirlerini sevmemelerine rağmen evli kaldı.