Examples of using "Aufgebracht" in a sentence and their turkish translations:
Tom üzgün görünüyordu.
Onlar son derece üzgündü.
Tom üzgün oldu.
Neden bu kadar üzgünsün?
- Çok kızgınım.
- Çok kızgın.
Tom oldukça üzgündü.
Tom gerçekten üzgün görünüyordu.
Tom şu anda üzgün.
- Onu ne çok öfkelendirdi?
- Onu bu kadar sinirlendiren neydi?
Tom bu konuda biraz üzgün görünüyordu.
Pam: Seni bu kadar üzen ne oldu?
Tom hâlâ çok üzgün.
Tom oldukça üzgün görünüyor.
Neden şimdi bu kadar üzgünsün?
Tom üzgün görünüyor.
Hâlâ üzgün müsün?
Tom Mary'ye hakaret etti. Bunun sebebi çok üzgün olmasıdır.
Keman taşıyan adam üzgün görünüyordu.
Tom'un bayrak yaktığını gördüklerinde birçok kişi üzgündü.
İngiliz gemisi yakalandı ve Amerika Birleşik Devletleri'ne getirildi.
Çok üzgünüm.
Tom sonunda Mary'ye onu sevdiğini söyleme cesaretini topladı.
Onun önünde aynı anda birden fazla soruna sahip olmak onu sinirlendirir,üzer ve çileden çıkarır.