Examples of using "Furchtbar" in a sentence and their turkish translations:
O korkunçtu.
O korkunç olurdu.
O korkunç.
Tom korkunçtur.
O, korkunç şekilde acıyor.
O çok heyecanlı idi.
O çok heyecanlıydı.
Son derece yorgunum.
Tom çok heyecanlıydı.
Tom son derece komik.
Konser korkunçtu.
Tom berbat görünüyor.
Fransızcam berbat.
Tom'un korkunç bir öfkesi var.
Şu korkunç değil mi?
- Bu ilaç çok kötü tadıyor.
- Bu ilacın tadı çok kötü.
O korkunç komik.
Tom'un berbat görme yeteneği var.
Biz Tom'u son derece özlüyoruz.
Japoncam çok kötüdür.
Dünkü hava berbattı.
O berbat koku ne?
Bu korkunç olmalı.
Hepimiz çok kötü hissediyoruz.
Bu adam çok korkunç.
Bu kız çok berbat.
Tom şu anda son derece meşgul.
O korkunçtur.
Tom matematikte çok kötü.
Sigara içmek sağlığınız için çok kötüdür.
O matematikte kötüdür.
" Natto " berbat kokuyor, ama lezzetli.
Natto kötü kokmasına rağmen, lezzetlidir.
- Korkunç görünüyorsun, ne oldu?
- Berbat görünüyorsun. Ne oldu?
Berbat görünüyor olmalıyım.
Bu son derece acil.
O korkunç görünüyor.
Onlar son derece üzgündü.
Bu bisiklet berbat, çok ağır.
Mary bir şeyin son derece yanlış olduğunu fark etti.
"Kötü" kelimesi o hissi anlatmaya yetmez.
Bu halıdan nefret ediyorum.
Bu çorba korkunç kokuyor. Onun ekşidiğini mi düşünüyorsun?
"Benim köpeğimin bir burnu yok." "O nasıl kokluyor?" "Korkunç."
O kadar kötü bir tat ki kelimelerle tarif edilemez
O korkunçtur.
Boşandıktan sonra evinde tek başına koşuşturmak son derece zor olmalı.
Hiçbir şey deprem kadar korkunç değildir.
Hava bugün son derece soğuk.
Aşırı derecede pahalı.